Kitap Tanıtımı |
Çağımızın en aykırı yazarlarından olan Jean Genet, şiir ve romanlarında ya kendini ya da kendine yakın bulduğu çevreleri anlatırken; oyunlarında, kendini özdeşleştirdiği, toplumun dışında yaşamayı seçen insan topluluklarını dile getirmiştir. Büyük Gözaltı´ nda mahkumları, Balkon´ da genelevde yaşayanları, Hizmetçiler´ de hanımlarını ortadan kaldırmak isteyen hizmetçileri anlatan Genet, Zenciler´ de ise Batı uygarlığının baskı altında tuttuğu siyah derilileri konu edinmiştir.
Amerika´ daki Kara Panterler´ i, onlarla beraber savaşacak kadar destekleyen Genet için zenci lider Angela DAvis, ´´O olmasa davamıza bu kadar sahip çıkamazdık´´ demiştir.
Batı uygarlığında akıl bir kontrol mekanizması, bir deli gömleği olarak kullanılmıştır. Beyaz adamın düzenine karşı çıkan zenciler, bilinçdışının, kontrol edilmeyen süreçlerin, baskı altına alınan bütün duyguların sembolüdür Genet´ de. Dans, kendinden geçme, çığırından çıkma ve müzik belirleyici özelliktedir.
Yirminci yüzyılın büyük müzeisyenlerinden Pierre Boulez´ e göre Zenciler, ´´opera´´ ya yaklaşan bir yapıttır. Oyun, her şeyden önce, hızlı bir ritmin oluşturduğu bir ezgi olarak çıkar karşımıza; oyun içinde oyun, yabancılaştırıcı öğelerin çoğaltılması, seyirciyi tedirgin edici özelliklerin vurgulanması, yadırgatıcı konuların seçimi; birbiri ardı sıra gelen sahnelerin içine tadına doyum olmayacak bir ustalıkla yerleştirilmiştir. Her bölüm zamanı geldiğinde, bir darbe, bir vuruş, bir nağme özelliği taşır; sonra yerini bir diğer vuruşa, bir diğer nağmeye bırakır...
Okumalarını müziği de katmak isteyenler için... |