Kitap Tanıtımı |
Doksanların çocukları ne seksenler gibi siyasi bir karmaşanın ortasındaydı, ne de milenyum çocukları gibi teknolojinin içinde doğmuştu. Hem sega hem bilgisayar kullandık hem rock hem de arabesk dinledik. TRT’nin tek kanal günlerini görmemiş olsak dahi az kanal nedir bilirdik. Biz hem Erkan Yolaç’a hem de Cem Yılmaz’a güldük. Birde Süper Mario vardı mesela, ondan sonra hiçbir oyun kahramanını sevemedik, ondan sonra hiç kimse mantarını taştan çıkarmadı hiçbir oyunu bitirmek için bu kadar çok uğraşmadık. Sonra siyah önlüklerimizi pazar akşamları annemiz değil. pazartesi sabahları bizzat biz ütülerdik, okula geç kalmamak için bir yandan da diş fırçalardık. (Tanıtım Bülteninden) ) |