Kitap Tanıtımı |
Çağımızın yaşayan en büyük şairi Sezai KARAKOÇ' un, henüz 19 yaşında iken yazdığı MONNA ROSA şiiri, gitgide bir şehir efsanesi haline gelerek magazin boyutuyla ele alınmış olması üzerine, gerçekleri anlatmaya karar vererek bu eseri kaleme almış bulunuyorum. Çeşitli TV program ve toplantılarında bu şiirin, insanlara yanlış bir biçimde aktarılmasına ve hayali senaryolar yazılarak sahneye konulmasına gönlümüz pek razı olmadı.
Yansız araştırma ve incelemeler ışığında ilk defa detaylı bir şekilde ele alınıp hakikat adına hareket amacıyla yapılan bu çalışma sonunda, orijinal bir eser ortaya çıkmış oldu. Hayatta yeni bir sayfa açan Karakoç'un, platonik bir aşkla yazdığı ve yüzyılın ses getiren bu aşk şiirini, daha sonraki zamanlarda Leyla ile Mecnun adındaki eseri ile taçlandırarak son noktayı koymuştur bu konuya.
İlk çıkış noktasında dile getirilen aşk, daha sonra aşkınlığa dönüşerek gerçek amacına ulaşmış bulunmaktadır. Bu aşk, kendiliğinden çıkmış değildir, bir şairin kendi yolunu aça aça zirveye taşıma çabası sonucu ete kemiğe bürünmüş halidir. Kitapta, her şiirin olduğu gibi MONNA ROSA' nın da bir doğuş öyküsü vardır ve anlatılmıştır bu kitapta. Elli yıl boyunca dilden dile dolaşarak halk arasında yaygınlaşan ve Anadolu'da efsane haline gelen bu şiirin, geçirdiği aşamaları ve değişiklikleri göz önünde bulundurarak akıcı bir üslupla kaleme almış bulunmaktayım. Eline alıp bir solukta, keyifle okuyup bitireceği bir eser halinde düzenlenmiş ve sunulmuştur okuyucuya.
Karakoç, "Ben ne bir Doğu Wherteri' ydim, ne de düşünülecek senaryoların kahramanı" diyerek şiirin doğuşunu, hayatla olan ilişkisini, çelişmesini, bütün azap ve ıstıraplarını, beraberinde getirdiği duyguları gizemli bir renge büründürerek anlatıyor MONNA ROSA 'da. |