Kitap Tanıtımı |
Türk milleti olarak çok zorluklar ve acılar çektiğimiz hepimizin bildiği bir gerçektir. Türk insanı, içinde bulunduğu hal ve durumunu, yaşantısını, geleneğini, çile ve hasretlerini özellikle yaşadığı aşkını hissettiği gönül sesini; sazıyla, sözüyle ve şiirlerle anlatmaya çalışmıştır. Böylece, “Ben yandım eller yanmasın” düşüncesiyle kendi tecrübesini topluma yansıtarak, bireylerin sebep olduğu hasret, çile, acıların ve yanlış kuralların son bulmasına ve gelecekte tekrar yaşanmamasına gayret göstermiştir. Bütün bu sosyal yapı ve gidişatlara ilave olarak birde yaşantı esnasındaki alın yazısı veya kader diye yorumladığımız ve zaman zaman kendini gösteren değişmez kanunların getirdiği dönüşsüz hadise ve gerçeklerin sebep olduğu üzücü kader sonuçlarının insanımıza verdiği acılar, gönül ve ruh ıstırapları, evrensel afetler, tabiat ve insan sevgisi ağıtlar ve şiirlerle dile getirilerek gönül sesi ifade edilmeye çalışılmıştır. Yazgı sonucu bir şekilde bizden kopan kıymetli varlıklarımızı gönlümüzün ve ruhumuzun en güzel yerine yerleştiriyor ve onları her an anıyor, görüyor ve seziyoruz. Böylece onları gönlümüzde sonsuza dek sönmeden yanan bir meşale olarak yaşatıyor, yanımızda bilinmeyen bir sona kadar taşıyoruz. (Tanıtım Bülteninden) ) |