Kitap Tanıtımı |
Yüreğinden gelen seslere kulak veriyordu.
Bazen hırçın bir nehir bazen durgun bir nehirdi yüreği. Fısıldıyordu nehir; en saf sevgileri, özlemleri, hasretleri, ulaşamadığı aşkları, buluşacağı sevdaları...
Nehir yüreği; çocuksu düşleri, yâr yanağından gayrısını paylaşmayı düşlüyordu. Fısıldıyordu düşlerindeki kahramanları... Soluksuz yolculuklarda düşlerini öylece kaybediyordu. Fısıldıyordu nehir yüreği; düşen körpe bedenlerin acısını ağırdan yüreğine...
Yüreğini kurutuyordu eyvah! Körpe bedenler kendi topraklarında parçalanıyordu. Göçler uğurluyordu zamansız. Bir figan daha düşüyor, bir tebessüm daha eksiliyordu yüreğinden...
Yüreğinden arda kalanlara bir şeyler fısıldıyordu. Hırçın bir nehir; bazen durgun bir nehirdi yüreği...
(Tanıtım Bülteninden) |