Kitap Tanıtımı |
Dünyada yaşanan hadiselerin, insanların hikâyelerinin kimine uzaktan, kiminin ise içinde yer alarak yapılan şahitliklerin bir dökümüdür bu satırlar. Şahitliğin ağır yükü altında, yaşanmışlıklar karşısında kifayetsiz cümlelerdir aslında. Ne ki herkes üstüne düşeni yapmalıdır nihayetinde. Konuşabilen konuşarak, yazabilen yazarak söylemelidir söylenmesi gerekeni, iletmelidir tarihin gelecek zaman dilimine boynunda bir borç olarak
Yolnameler, gerçekleştirmiş olduğum seyahatlerle Hak katına yapılmış şahitliklerden örneklerdir. Bir garip yolcunun seyir defterinin notlarıdır dünyadaki hayat seyrü seferi içinde Size, bize hepimize dair söylenmiş bir şeyler ve elbette söylenememiş çok şeyler... Ve aslında dünyanın devinimi içinde mühlet verilmiş uzun ince dönüşü olmayan bir yol hikâyesidir han ve hancının kadim hikâyesinden
Kimi hayatların kıyısından geçtik, kiminin göz bebeklerinden yüreklerine indik. Ve aslında nereye gidersek gidelim, ne kadar uzaklara düşerse düşsün yolumuz kendimizeydi tüm yolculuklarımız. Yaptığımız ne varsa kendimiz için yapıyorduk. Gözlerdeki minnet duygularını gördükçe de biraz daha mahcup, dağlar gibi derdi sırtında taşıyanlar karşısında küçüldükçe küçülüyor, ufalıp ufalıp dağın eteklerindeki çakıl taşlarına dönüyorduk. |