Kitap Tanıtımı |
Toplumsal baskıların, geçim alanında, yalnızlığa ittiği, sıkıntılara soktuğu bir kimsenin düşünceleri, yakınmaları değildir, sorunlara alçakgönüllüce bakan, görüşlerini kişisel ölçüler içinde vermeyi amaçlayan bir kimsenin özdeyişleridir, dahası yargılarıdır. Düşünen insan, içinde yaşadığı toplumdan sorumludur, topluma karşı birtakım görevler üstlenmiştir. İşte bu özdeyişlerde kendini toplumla yüzyüze getiren anlayışın örnekleri düşüncelerinden anlaşılır, kimi kamu kurumlarından aldığı yasal belgelerle değil. Nice 'yüksek belgeler' biliriz, onları taşıyanları konuştukça yerin dibine sokar, nice koltuklar biliriz üzerinde oturanları konuşmalarıyla alçaltır. Oysa kişiyi oturduğu koltuk değil sergilediği görüşleri, savunduğu düşünceleri yükseltir. Bir toplumda taşıdığı yasal belgelerle yükseleceğini sanarak ortaya atılanların sayısı çoğaldıkça toplumsal alçalmanın ivmesi artar. Konuşma yetkisi olanların susturulduğu bir toplumda, yetkisiz konuşmacıların sayısı arttıkça yozlaşma hızlanır. Düşüncenin en kötüsü alanlara dökülerek çıkar aracı yapılan, en yücesi de çağını aşarak geleceği ışıklandırandır' yüzünden, günümüzü değil geleceğimizi de karanlığa sürüklemektedir.Sayfa Sayısı: 134Baskı Yılı: 2000Dili: TürkçeYayınevi: Pencere Yayınları) |