Kitap Tanıtımı |
Huzursuzluk, Albert`in öteden beri yaşadığı en temel duygudur. Bebekliğinde bile rahat bir uykunun gevşekliğini veya anne sütünün tatlı rehavetini tatmamıştır. Rahatsız ve mütereddit ruhu, kalabalıklara karışmasına izin vermez; genç adam yaşamı uzaktan izlemeye razı olur. Bu sıkıntılı durum, yakıcı güzelliğiyle Albert`in aklını başından alacak İtalyan dilberi Elena`yla değişecektir. Albert nihayet tenini kurutan kaşıntılarından ve ruhunu saran sıkıntılardan kurtulacaktır. Genç adam "ruhunun merhemine" o kadar bağlanır ki, Elena İtalya`ya dönmeye karar verdiğinde onun peşinden gitmekte tereddüt etmez. Fakat Sardunya bozkırına vardığında, kaşıntılarının bir kez daha nüksetmesine engel olamayacaktır... |