Kitap Tanıtımı |
Elinizdeki kitap, temelde yatan aydınlanmacı, seküler hümanist ve liberal anlayış, insan, etik ve dünya görüşü sorgulanmadıkça, insan haklarının tahakkuku önünde duran handikapların aşılma imkânının elde edilemeyeceğine dikkat çekmektedir.
Liberal siyasal düşünceyle yoğrulmuş olan insan hakları kavramı günümüzde bütün dünya halklarına ulaşılması gereken ideal bir düzey diye sunulmakta; çok farklı toplumları, siyasal sistemleri, inanç ve ideolojileri değerlendirmenin basit bir ölçütü, tarih üstü, evrensel ve değerden bağımsız olarak empoze edilmektedir.
Hâlbuki aydınlanma ideallerinin çöküşü ve insan hakları nosyonunun temelinde yatan modern yeryüzü cenneti projesinin iflası, hak ve özgürlüklerin bugün temel parametreleri itibariyle tartışılıp yeniden ele alınmasını kaçınılmaz bir zorunluluk haline getirmiştir.
Elinizdeki kitap, temelde yatan aydınlanmacı, seküler hümanist ve liberal anlayış, insan, etik ve dünya görüşü sorgulanmadıkça, insan haklarının tahakkuku önünde duran handikapların aşılma imkânının elde edilemeyeceğine dikkat çekmektedir; içerik ve çerçevesini yeni bir anlam dünyasında, insani varlıkların en şereflisi olarak gören, adalet kavramını yapıtaşlarından biri kabul eden farklı bir anlayışla belirlemeyi önermektedir. |