Kitap Tanıtımı |
Yeni Ortaçağ: Örgütlü sistemlerin yokluğu, her türlü merkezin kayboluşu, kaygan ve silik dayanışmaların ortaya çıkışı, belirsizlik, raslantı, bulanıklık.
Yeni Ortaçağ: Zengin toplumların mafyalar ve yolsuzluklarla kemirilmesinden Rus kargaşasına varıncaya dek, her türlü otoritenin dışında sayıları giderek artan "gri alanlar"ın gelişimi.
Yeni Ortaçağ: Aklın, kurucu ilke olarak, uzun zamandan beri kaybolduğu sanılan ilkel ideolojilerin ve boş inançların yararına silinip yokoluşu.
Yeni Ortaçağ: Krizlerin, sarsıntıların ve spazmların sanki günlük yaşamımızın dekorları gibi geri gelişi.
Yeni Ortaçağ: "Düzenli" evren gitgide daha küçük bir yer tutarken, bizim eylem araçlarımıza, hatta çözümleme olanaklarımıza giderek duyarsızlaşan alanların ve toplumların daha büyük bir yer kaplayışı.
Nihayet yeni bir şey! Dün iyimserlik nedeniyle kaderci olma hakkına sahiptik; oysa şimdi karamsarlık nedeniyle gözüpek olmak zorundayız. |