Kitap Tanıtımı |
21. yüzyıl dünyasında yeni bir siyaset arayışına yönelik ihtiyaç belirgin hale geldi. 19. ve 20. yüzyılın kabulleri üzerinden neredeyse hiçbir problemin çözülemediğini görüyoruz. Pandemi sürecinde de şahit olduğumuz üzere bildiğimiz dünyanın sonuna geldik. Eski yanıtlar, meselelere yönelik takınılan tavırlar ya da cari kavramlar kendisini gösteren sorunlar karşısında derde deva olamıyor. Birisinin izinde en fazla onun kadar, ontolojisinin izin verdiği ölçüde yürüyebiliyorsunuz; yapay veya eklektik önerilerle pek fazla mesafe kat edemiyorsunuz. Bu anlamda kendi referanslarımızı oluşturmanın vakti geldi artık. Teori ile pratik arasındaki yarılmanın, eş güdümün ortadan kalkmasının adıdır kriz. Öte yandan krizlerle, hiçbir şey olmamış gibi davranarak yerine yaparak baş edilemiyor; Özeleştiri de bulunmak ve kendi paradigmalarımızı sorgulamak zorundayız. Eskiden padişahlara sunulan ahlaki tavsiye metinlerine siyasetname denirdi. Bugün o metinler hem içlem hem de kaplam bakımından derinleştirmeli çünkü insanlığın geleceğine perspektif sunan bir yol haritasına ihtiyaç var. Bu yeni siyasetname farklı bir medeniyet telakkisini içermek zorunda. Ülkemizde mütedeyyiniyle seküleri, Alevisiyle Sünnisi, Kürdüyle Türkü karşılıklı etkileşim içinde birbirlerinden öğreniyor, herkes bir diğerinin meşruiyetini kabul etmek durumunda. Bu ortak çabaların bir sonuç sağlayacağına ve en iyi olmasa bile yeterince iyi bir noktada buluşacağımıza inanıyorum. Ufuk URAS (Tanıtım Bülteninden) ) |