Kitap Tanıtımı |
Akıl ümitsizlik yoluna gitmez, aşk var olmayınca!
Çöl insanı Halid, olağanüstü Alina ve korkusuz Jason Yüreklerinin derinliklerinden yükselen bir tutkuyla yaşama tutunuyorlardı. Saf ve çocuksu bir aşkla
Kuyudan yıllar öncesiydi. Akrebin zehri Halidin damarlarında dolaşıyordu. Ölüme uzaklığı, hayat ile arasındaki mesafeden çok değildi. Ancak bir mucize onun kurtuluşunun anahtarı olacaktı. Yaşanacaklar henüz bitmemişti. Uzaklardayken bile ülkeyi yöneten diktatöre yakın olmak, Halidin söküp atmak ve unutmak istediği bir lekeydi
Küçük Alinanın doğumunda yaşananlar sadece bir başlangıçtı Alacakaranlığın içinden geçip kimselerin gitmediği kadar uzaklara gidebileceğini henüz kimse bilmiyordu
Jason babası için ne hissetmesi gerektiğini düşünemeyecek kadar yorgundu. Ama bu yorgunluk onun yeni bir yolculuğa çıkmasına engel olmayacaktı
Kuyunun çökmesiyle birlikte hayat iklimi de değişti. Halid yeni kuyu açma görevini üstüne aldı. Kuyu, kaderindeki lekenin uzantısı olacaktı. Yarım kalan o garip kuyunun başında, yakın tarihin en önemli olaylarından birinin yaşanacağını bilemezdi. Sadece onların değil, dünyanın da unutmayacağı o an adım adım yaklaşıyordu
Batı doğuya, doğu batıya Bazen de kendi içlerinde Çoğunlukla inançlar uğruna, bazen de kavrayamadığımız amaçlarla, insanlığın savaşı sürüyor. Hiç ara vermeksizin savaşçı ruhlar vazgeçmiyor ve her an, her yerde karşımıza çıkıyor
Yakın dönemde, savaşçı ruhlar tarafından tarihe kaydedilenlerin içyüzünü gerçekte bilmiyoruz. Bize sunulanı kabullenmeye o denli hazırız ki haklı olmak artık önemini yitirmiş durumda. Daha iyi sunum yapanı kabul ediyor, başkasına şans tanımıyoruz. Buna rağmen, seslerine pek kulak vermediğimiz, gerçeğin farklı olduğunu bilenlerin sayısı sandığımızdan çok daha fazla |