Kitap Tanıtımı |
Yüzer mimari bir yapı olan yatların iç mekânları tasar-lanırken dikkate alınması gerekenler çok geniş bir perspektifte bu kitapta... Mimarlık, iç mimarlık, mühendislik, şehircilik, kentsel tasarım, endüstri ürünleri tasarımı, peyzaj tasarımı, arkeoloji, kültür, sanat vb. konu başlık-larında kitaplar yayımlayan YEM Yayın'ın yeni kitabı Yatlarda İç Mekân Tasarımı ve Algısı çıktı. YEM Yayın'ın yeni kitabı Yatlarda İç Mekân Tasarımı ve Algısı, artık günümüzde yüzer mimari yapı tipi olarak tanımlanan yatların iç mekânları tasarlanırken dikkate alınması gerekenleri ve yatlarda kullanılan fiziksel elemanların mekân algısına etkilerini, insa-nın denizdeki mekân ile olan davranışsal ilişkisi bağlamında irdeliyor. Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde yat üretim sektörü büyük bir ilerleme kaydetmiş ve dünya sıralamasında üçüncü sırada yerini almıştır. Buna karşın, üretimde gelinen nokta ile tasarım performansı arasında büyük bir fark vardır. Yat tasarımı konusunda da aynı ilerlemenin gerçekleştirilebil-mesi ve sektördeki tasarım açığının kapatılması için yeni tasarımcılar yetiştiriliyor olsa da, bu alanda akademik çalışmaların ve güvenilir kay-nakların yetersiz kaldığı görülmektedir. Yapıların iç mekânlarındaki tasarımsal öğeler, kullanıcı beklentileri ve mekânsal memnuniyetleri karşılama düzeyleri açısından değerlendirilir, Bu bağlamda, yatlarda mekân algısının kullanıcı beklentileri ve mekânsal memnuniyetle ilişkisine ışık tutulan Yatlarda İç Mekân Tasarımı ve Algısı'nda, salt fiziksel değil aynı zamanda aidiyet, mahremiyet gibi psikolojik konfor koşullarına da değiniliyor. Genel anlamda, karasal mimari yapılardaki yaşam alanlarından farklı standartlara ve hareketli bir fiziksel çevreye sahip olan yüzer yapılardaki memnuniyet düzeylerine ilişkin elde edilen veriler, denizdeki mekânın kendi karakteristikleri özel-inde ve psikolojik algı sürecinde ele alınması gerekliliğini gözler önüne seriyor. Modern sanayi ürünlerinden olan yolcu gemilerinin birer mimari yapıt olduğunun altını tarihte ilk çizenlerden olan Modern Mimarlığın öncüsü Le Corbusier'nin bu konuya ilişkin düşünceleri özetle şöyle: Yolcu gemilerini yapan yürekli ve bilge kişiler, katedrallerin yanlarında küçücük kalan saraylar yapıyorlar, sonra da bunları suya atıp yüzdürü-yorlar! Eğer bir anlığına geminin bir taşıma aracı olduğunu unutup ona yeni bir gözle bakacak olursak, korkusuzluğun, disiplinin, uyumun, sakin, diri ve güçlü bir güzelliğin temsilcisi karşısında olduğumuzu duyumsarız. Gemiye organizmaların yaratıcısı gibi bakan ciddi bir mimar, onda yüzyıllardan beri süregelen lanetli tutsaklıktan kurtuluşu bulacaktır. Bu mimar, doğanın gücüne duyulan saygıyı geleneklere duyulan uyuşuk saygıya, ortaya iyi konmuş bir sorundan geliştirilen çözümlerin yüceliğini kıt anlayışların yetersiz çözümlerine yeğleyecektir... |