Kitap Tanıtımı |
Niçin hep güzeldiler; trajediden drama, dramdan komediye, oradan yeniden trajediye doğru şimşek hızıyla geçişiveren o herc-ü merc günlerinde onları, başkalarının yazdığı sinsi ve hesâbî bir senaryonun piyonları durumuna düşmekten kurtarıp son tahlilde kahramanlaştıran nasıl bir ruh kimyası olmalıydı ki daima güzel kalabildiler? Onlarda, yalan yere Şems`den müjdeli haber getiren şarlatanı bile bile ödüllendiren Mevlânanın neş`esi hiç eksik olmadı; Hazret, "dosttan gelen yalan habere müjdelik verdim; doğru olsaydı canımı verirdim" demişti hani. Ki canlarını bile verdiler.Galiba hilkat, onların kumaşını bayrakların kumaşı ile birlikte dokumuş, hamurlarını Allah`a adanan kınalı kurbanlık koçların hamuru ile yoğurmuş, sütlerini haysiyet ve diğerkâmlığın imbiğinden geçirmişti; onun için "maznun" iken de, "mahpus" iken de "mağdur" iken de hep güzel kaldılar: Edebiyatın, sanatın, estetiğin güzelliğinden söz etmiyorum; hani kıraç bozkırlarda ardını çok ama çok uzaklarda sislenmiş mor dağlara verip de Allah`dan gayrı kimseden nimet beklemeden kendi cürmünce yeşilin saltanatına itaat eden tek top ağaçların güzelliği vardır ya; İşte öyle bir güzelliktir bu; fark edebilmek için biraz "yerli" olmak gerekir!...................Yatağına Kırgın Irmaklar, yazarın lisanıyla muaşakasının parmak izleri niyetine de okunabilir. |