Kitap Tanıtımı |
Son yıllarda eğitim alanında yaşam boyu öğrenme sihirli bir terim olarak eğitimciler ve politikacılar tarafından sıkça kullanılıyor.çoğu kez de "küreselleşme"kavramı altındaki ekonomik ve teknolojik geğişmelerin getirdiği eğitim ve yetiştirmeyle ilgili geniş bir sorunlar yelpazesiyle yüzleşmek için. Kimi zaman eğitimde liberalleşmenin yarattığı kamusal eğitimdeki çözülmeye karşı yeni bir kavramsallaştırmayı ifade ederken, kimi zaman da toplumsal, ekonomik ve kültürel dönüşümleri birleştiren çok daha geniş bir projeyi temsil ettiğini görüyoruz.
Bu kitapta yaşam boyu öğrenme kavramının zaman içindeki değişimi, bu değişimi koşullayan küresel ölçekteki değişimler, bugün ona yüklenen anlamlar ve eğitimsel gerçekliğimiz içindeki yeri, eğitim politikalarımız açısından irdeleniyor. Yaşam boyu öğrenme kuramı, daha çok zamana dikkat çeken ve öğrenme etkinliklerinin sürekli ya da dönemsel olarak yaşam sürecinde gerçekleşmesini vurgulamakta. Günümüzde ise, öğrenme yaşamın her evresinde ve herhangi bir yerde gerçekleşebile-ceğini dikkate alan; öğrenmenin ailede, boş zamanda, toplumsal hareketlerde, topluluk yaşamında ve günlük iş yaşamında gerçekleştiğini anımsatan; ayrıca öğrenme ve öğretme rol ve eylemlerinin farklı zaman ve mekanlarda yer değiştirebileceğine vurgu yapan bir içerik de kazandı.
Bu çerçevede, kitle iletişim araçları, toplumsal hareketler, edebiyat ve bilişim teknolojilerinin kullanımı informal öğrenme ortamları olarak değerlendiriliyor. Öğrenme terimine yüklenen kilit anlam temel eğitim sorunu ve eğitim hakkı bağlamında ele alınarak, eğitimden yararlanma ve fırsat eşitliğini geliştirmedeki rolü irdeleniyor. Eğitimde liberalleşmenin mesleki ve teknik eğitimi nasıl gözde hale getirdiği; pazara, ekonomik zorluk-lara ve bireysel başarıya yapılan vurgu ile yaşam boyu öğrenme arasındaki bağ; yaşam boyu öğrenmenin kimin ne kadar işine yaradığı ve toplumsal cinsiyet açısından kimi içerimleri; yaşam boyu öğ-renmenin Avrupa Birliği için politik, sosyal ve kültürel olarak önemi ile yaşam boyu öğrenmenin eğitim sistemi için bir seçenek olup olmadığı konuları sorgulanıyor.
Kısacası bir yandan bilmenin, yapmanın, var olmanın ve birlikte yaşamanın öğrenileceği ortam-ların okullarla sınırlanamayacak kadar geniş olan tüm bağlamını görmemizi sağlıyor ve geleneksel eğitim sistemimiz ve kuramları ile çağdaş toplumun ihtiyaçları arasındaki uyuşmazlığı gözler önüne seriyor, bir yandan da eğitime, bilgiye, mesleğe ulaşmanın önündeki küresel imkan ve engelleri bir arada değerlendirerek eğitimcilere yaşam boyu öğrenmeyi nasıl gerçekleştirebiliriz konusunda ufuk açıyor. |