Kitap Tanıtımı |
Yüce yaratıcı, insan denilen varlığın atasını yaratmayı murat edince, meleklerine seslenmiş. "Yeryüzünde, insan denilen, hataları ve sevabı olan bir varlık yaratacağım." Yaratacağı varlığın özelliklerini sayarken, "Yeryüzünde kan dökecek, fesat çıkaracak" özelliklerinden de bahsedilmişti. Bu özellikleri duyan melekler, itiraz etmişler: "Yarabbi biz devamlı sana ibadet ederken, hiçbir isyanımız yokken, isyanı olan, kan dökecek olan, fesat çıkaracak olan bir varlık mı yaratacaksın?" demişlerdi. Ama yüce yaratıcı, sizin bilemediklerinizi ben bilirim demekle, meleklerin itirazını reddetmişti.
Cismi yaratılmamış olan insan denilen varlığın ruhları, bizlerce bilinmeyen bir ezelde yaratılmış olup girecekleri cismin yaratılış zamanını beklemekteydiler. Nasıl ve nice oldukları sadece yaratıcı tarafından bilinen ruhlar, kendileri için ayrılan âlemde, boşluk dediğimiz bütün varlıkları sarıp sarmalayan gerçek varlığın içinde, hareket halinde, zamanı gelince var edilecek cisimlere girmek için, yaratıcının emirlerini bekliyorlardı. Belki de niceliğini bilemediğimiz, o ruh denilen gerçek varlıklar, girecekleri cismin yaratılışını beklerken, dünya dediğimiz şu kara parçasının etrafında, kim bilir kaç milyar kere dolanmışlardı. |