Kitap Tanıtımı |
Şule bir kez daha annesine hayranlık duydu. Ne de güzel özetleyivermişti durumu. Tüm gönlüyle katılıyordu annesine. Osmanlı tebaası olup ta bağımsızlığını kazanamayan tek Hristiyan topluluktu Ermeniler. Duruma bu pencereden bakınca neden bu kadar Türk düşmanı olduklarını kavramak daha kolaydı. Üstelik eğitim olarak o dönemki fakir, gariban Türk milletinden kat kat üstün, maddi olarak kat kat daha zengindiler. Kan da dökmüşler, mezalim de uygulamışlardı. Ama becerememişlerdi işte. Anadolu toprakları üzerinde bağımsız bir Ermeni Devleti kuramamışlardı. Savaş sırasında yanlış ata oynamışlardı ve kaybetmişlerdi.
Gerçi annesi, hiçbir zaman Ermenilerden nefret etmesi gerektiğini aşılamamıştı, ama Şule yine de Ermenileri beceriksiz bir millet olarak düşünmekten garip bir keyif alıyordu. Ermenilerin bu kadar hırçın olmalarının altında yatan şeyde buydu zaten. Müthiş bir başarısızlık kompleksi. Daha donanımlı, daha zengin, daha organize bir milletken, senden daha donanımsız, çoğu okur yazar bile olmayan, daha masada yemek yemekten aciz Türkler pırıl pırıl bir devlet kuruyorlardı. Şule bir kez daha minnetle andı, Mustafa Kemali ve onun silah arkadaşlarını. |