Kitap Tanıtımı |
"Torpidonun küçük lambası ellerimi aydınlatıyor ve yüzük parmağımdaki izi görüyorum. Filiz ve çocuklar... Resimleri gözlerimi dolduruyor, sonra Bay Z tepeme bir şimşek gönderiyor, sonra bir takvimin yaprakları süratle dönüyor ve bankadaki param günden güne eriyor. Her şeyin iç içe girdiği bu dünyada bir kapı aralanıyor, Mira o kapının aralığından başını uzatıyor. Bu güzel hayalden kaçmam gerektiğine inanıyor ama bunu yapamayacağımı seziyorum. Ve ben, 'Gerçekler iyidir ama yalanlar daha da iyidir!' diyorum."
Sürükleyici bir metin, akıcı bir dil ve derin bir roman sunuyoruz sizlere. Evet, bu üçü her zaman bir araya gelmez. Yalnızlık Ölümden Çok, okuduğunuz her sayfayla sizi içine biraz daha çekecek ve parmak uçlarınız yaprakları iştahla çevirecek. Romanı okurken, tüm öykünün sona bağlanmasını dileyecek, her şey nihayete erip roman bittiğindeyse, "Keşke bitmeseydi,"
diyeceksiniz. Ama yazarın da kaleme aldığı gibi... Hiçbir an sonsuza dek sürmez! |