Kitap Tanıtımı |
Bizler, kurulu bir düzene alıştırılmış metallerden oluşan, ağır yağlarla sıvanmış tek düze çalışan makine yığınlarının parçası olmuşuz. Küçük ayrıntılar içinde kaybolan, hep ve o hepin peşinde koşanlara dönmüşüz.
Sorarken, sorgularken, karşımıza kendimiz bir başka ben-biz olarak buluveririz. Yargılayan, aşağılayan ya da kayıtsız kalan ben ya da bize döneriz. Hayaller kurar, bezen de hayallerimize inanırız.
Bir de başka hayatlar vardır, bizim gibi olmayan, bize benzemeyen, bizim görmediğimiz. Yaşamadığımız, hissetmediğimiz lakin var olduğunu bildiğimiz ya da duyduğumuz hayatlar.
Aslında onlar bizdir, bendik, sendik, onlardık. Yani biz, hayattık.
Yalan Telefonu bizim bizlerimizdir. Belki de sizin hikâyelerinizdir.
Yalan Telefonu kitabında bizi, kendinizi ve hepimizi göreceğiz.
Sahi siz kimsiniz? |