Kitap Tanıtımı |
Üzerinde konuşulamayan konusunda susmalı, der ve felsefe tarihine geçecek kitabı Tractatus´u bitirir Wittgenstein. Az çok felsefeyle haşır neşir olan herkes için bu bitiş cümlesi nasıl bir başlangıç noktasıysa, Wittgenstein için de bu kitabın bitişi -yani sarsıcı bir felsefi sistemin kuruluşu- bir başlangıca işaret ediyordu. Wittgenstein, disiplinin uzun tarihi boyunca belirleyici olmuş figürlerin hiçbirinin yapmadığı bir şeyi yapacak, ilk kurduğu felsefi sisteme aykırı ikinci bir felsefi sistem kuracaktı. Felsefi Soruşturmalar adlı kitapta şekillendirdiği sistem yine Wittgenstein´ın soyut düşünme becerisinin nerelere kadar uzanıp, hangi sınırlara ulaşabileceğini gösterir.
Ama tüm bu aşkın görünümün ardında kim var? Wittgenstein´a insanlığını iade etme vakti geldi... Varoluşu yalnızca bir görev belki de, doğruluğu arayış, doğruluğu reddediş, bilinemez olanın bilinişi... Onu zekice denklemler, anlamsız önermeler, dâhice söz oyunları, zorlama anılarda aramak yerine, bir ilk gençlik kitabının sarsıcılığında, âşkın uygunsuzluğunda, bir saplantılı arzuda, soylu bir ruhta, bir dâhinin hayata dahil olabilmek için verdiği çabada bulmak gerek Wittgenstein´ı...
York ve Oxford Üniversitelerindeki çalışmalarından sonra bu kitabı yazmaya koyulan Ray Monk yazılmış en kesin, idraki keskin ve bilinçli Wittgenstein yaşamöyküsünü bedenlendirdi. Bu sayfalar boyunca Monk alıntılar, görüşmeler, tamamına ulaşma şansı bulduğu Wittgenstein´ın elyazmaları, mektuplar, günlükler ve Wittgenstein´ın ve ailesi ve dostlarının hatıratları arasında dolaşıyor. Akıcı ve devamlılığı olan bir anlatı yaratacak şekilde onları iç içe örüyor. Wittgenstein´ın kendi dünya tasarımıyla bağını koparmadan olası ve alçakgönüllü yorumlarla, ısrarcı, zorlayıcı ya da spekülatif olmaktan kaçınarak onun duygularını ve güdülenmelerini anlatmaya çalışıyor.
Her zaman tutkulu bir bağlılığın peşinde olan, sözcükleri kudretli, ama eylemleri daha da çok ses getiren bir Doğrucu´nun hikâyesi. |