Kitap Tanıtımı |
Kayıt dışı ekonomiye ilgi II. Dünya savası sonrasında başlamış, Fransa'da ilki 1936'da sonraki 1940 yılında olmak üzere kayıt dışı istihdam konusunda yasal düzenlemeler yapılmış, ilk defa 1958 yılında Cagan tarafından A.B.D.'de kayıt dışı ekonominin hacmi ölçülmeye çalışılmıştır. Konunun hala güncel olmasının nedeni ise, genellikle bir sorun olarak görülen olgunun ortadan kaldırılamamış olmasıdır. Kayıt dışı sektörün büyüklüğünün, basta issizlik oranı, bölgeler arasında gelir farklılığı, kişi basına düsen gelir ve hatta enflasyon olmak üzere bütün sosyoekonomik göstergelere etkileri olacağıdır. Kayıt dışı ekonominin, kaynak dağılımında etkinlikten uzaklaşma ve gelir dağılımını bozucu etkileri nedeniyle ekonomide yarattığı refah kaybı, rekabette eşitliği bozması ile devletin varlığına olan kamu güvenini sarsması diğer olumsuzlukları arasında sayılabilir. Kayıt dışı ekonominin en önemli olumsuzluklarından biri de vergi kaybı yaratmasıdır.
Kayıt dişilik, dünyanın temel gerçeklerinden birisidir. Ülkeler bu faaliyetleri denetim altına alabilmek için cezalandırma, kanuni takibat, eğitim ve ekonomik tedbirler uygulamaktadırlar. Bu konuyla ilgili en temel zorluk, bu faaliyetlere kimlerin katıldığının, faaliyetlerin ortaya çıkış sıklığının, büyüklüğünün tespitiyle ilgilidir. Bu konuların bilinmesi etkin tedbirler ve kararlar alınmasını kolaylaştırır. Ancak, kayıt dişilik faaliyetleri içinde bulunanların kendini gizlemeleri bu işi zorlaştırmaktadır.
Kayıt dışı ekonomi sorunu tüm toplumu ilgilendiren çok yönlü bir sorundur. Çözümü de o nedenle çok yönlü ve çok boyutludur.
Günümüzde, toplumların en önemli sorunlarından birisi olan kayıt dışı ekonomi; nedenleri, sonuçlan ve işleyişi itibariyle oldukça karma sık ve çok yönlü bir olgudur.
Kayıt dişilik sadece ekonominin değil, vergi sistemi ve sosyal güvenlik sisteminin de en önemli sorunudur.
Kayıt dışı ekonomi ile ilgili olarak yapılmış birçok çalışma, araştırma ve yazılmış kitap bulunmaktadır. Söz konusu çalışmaların ortak yönü; kayıt dışı ekonominin tanımı, unsurları, ölçme yöntemleri, nedenleri, etkileri ve boyutlarına ilişkin içeriktir. Kitabımızda ise; kayıt dışı ekonominin tanımı, unsurları, ölçme yöntemleri, nedenleri, etkileri ve boyutları belirtilerek; vergi politikası ve istihdam politikası açısından kayıt dışı ekonomi ayrı ayrı inceleme konusu yapılarak, kayıt dışı ekonomi ile mücadele konusunda önerilere yer verilmiştir.
Türkiye'de kayıt dışı ekonomi, yalnızca mali ve iktisadi bir sorun değil, aynı zamanda sosyal ve siyasal bir sorundur. Bu nedenle konunun boyutları ekonomik gereklerle açıklanmaya çalışılırsa, sorunu oluşturan unsurların belirlenmesinde eksiklik yapılmış olacaktır. Bu çerçevede kitabımızda; sosyal ve siyasal etkinlik sabit varsayılarak, vergi politikası ve istihdam politikası açısından kayıt dışı ekonomi konu edilmiştir.
Son on yılda yaşanan değişim ve dönüşüm; kayıt dışı ekonomi ile mücadelede etkisini göstererek tüm kesimlerin kayıt dışı ile mücadele konusunda değişim ve dönüşümden paylarına düşeni almalarına neden olduğundan, hep birlikte sorunun çözümünde önemli mesafeler alınmasına neden olmuştur.
Kayıt dışı ekonomide en önemli konu; vergi politikası ve istihdam politikasıdır. Vergi ve istihdam; bir yandan kayıt dışı ekonominin nedeni iken, bir yandan da Kayıt dışı ekonomi ile mücadelede en önemli politikalardır. Kayıt dışı ekonomi konusunda vergi politikası ve istihdam politikası hem neden hem de çaredir. Vergi ve istihdam politikalarının kayıt dışı ekonomi ile mücadelede çare olmasını sağlayacak olan siyasi kararlılıktır. Siyasi iradenin kayıt dışı ile mücadelede kararlı olması, gerek kanuni düzenlemelerin gerekse kanuni düzenlemeleri uygulayacak olan idarelerin başarısını artıran en önemli etkendir.
Kanuni düzenlemeler ve kanuni düzenlemeleri uygulayacak olan idarelerdir. Herhangi bir konuda kanuni düzenleme yapmak önemlidir. Ancak kanuni düzenleme yapmak kadar, kanunun uygulanması da büyük bir öneme haizdir. Bu çerçevede uygulayıcı idarelerin etkinlikleri ve başarıları ön plandadır. İdarelerin etkin ve başarılı olabilmesi için, önce söz konusu idarelerin var olması yani kurulması şarttır. Son yıllarda kayıt dışı ekonomi ile mücadele konusunda atılan en önemli adım; Sosyal Güvenlik Kurumu ile Gelir İdaresi Başkanlığı'nm kurulması olmuştur. Söz konusu iki kurumun etkinlik ve başarılarının artması; kayıt dışı ekonomi ile mücadelede etkinlik ve başarıyı da aynı doğrultuda artıracaktır. Bu çerçevede Sosyal Güvenlik Kurumu ile Gelir İdaresi Başkanlığı'nm stratejileri, faaliyetleri ve programları kayıt dışı ekonomi ile mücadelede ayrı bir öneme sahip bulunmaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumu ile Gelir İdaresi Başkanlığı'nm başarısı; kayıt dışı ekonomi ile mücadeledeki başarıyı artıracak olan en önemli husustur.
Söz konusu önem çerçevesinde Sosyal Güvenlik Kurumu'nun ve Gelir İdaresi Başkanlığı'nm etkinlik ve verimliliğinin güçlendirilerek artırılması ile iki idare arasındaki işbirliği ve koordinasyonun sağlanması; kayıt dışı ekonomi ile mücadelede başarı oranını aynı derecede artıracaktır.
Kitapta; istihdam politikası ve vergi politikası kayıt dışı ekonomi çerçevesinde incelenmiş ve bu çerçevede Sosyal Güvenlik Kurumu ile Gelir İdaresi Başkanlığı uygulamalarına özellikle yer verilmiştir.
Kayıt dışı ekonomi ile verilecek mücadeledeki kararsızlık ve tereddütler, mücadeleyi başlamadan kaybetmeyi ifade eder. Bu nedenle özellikle son on yıldaki siyasi kararlılık kayıt dışı ile mücadelede önemli mesafelerin alınmasına neden olmuştur. |