Kitap Tanıtımı |
Biz Türkler, "Vakıf Medeniyeti" olarak adlandırılan bir kültürün mirasçılarıyız. Tarihte, bugün devletin yerine getirmekle görevli olduğu, fakat yetişemediği kamu hizmetleri, "hayır sahibi olma" dışında hiçbir beklentisi olmayan kişilerin kurduğu vakıflar tarafından yapılmaktaydı. Vakıf kurucuları, kendi paraları ile bir "hayrat" yaptıktan sonra, bununla yetinmeyerek o "hayratın" devamını sağlamak için gelir getirici mallarından belirli bir kısmını da tahsis ederek vakıf kurmaktaydılar. Diğer taraftan bugün sosyal devletin yapmakla ödevli olduğu konular için de vakıflar kurulmaktaydı. Hatta sosyal hayatın içinde insanların ilgi ve ihtiyacı olan her konuda vakıflar kurulmakta idi. Vakıfların devamı için, yeterli ve sürekliliği olan mallarla kurulması, önemli bir yer tutar. Çünkü vakıfların "bir amaca tahsis edilmiş mal topluluğu" şeklinde tarifinde, "tahsis edilen mal" belirleyici unsur olmaktadır. Mal varlığı yetersiz olan bir vakfın, isimden ibaret bir kuruluş olduğu, sadece kurucularına sosyal prestij sağladığı ve istismar kapısı olduğu da bir başka gerçektir. İnsanların yardım duygusunu istismar eden, varlığı ve devamı meçhul yardımseverlerin yapacakları bağışlara bağlı olan vakıflar "vakıf medeniyetine" hiç de yakışmamaktadır. Hele kamu kurumlarının yöneticileri tarafından kendi şahsi mallarından bir değer konmaksızın ve kamu kurumunun yaptığı kamu hizmeti karşılığında talep ettiği "bağış", bağışın hukuki ve ahlaki niteliğine uymamakta, bu şekilde elde edilen fonlar ise kamunun mali denetiminden uzak, keyfi harcamalara vasıta olmaktadır. Atatürk Üniversitesi Hukuk Fakültesi´nde öğretim üyeliği yapmakta olan Dr. Murat Doğan kitabını, Medeni Kanunun 903 sayılı kanunuyla getirilen vakıflara dair hükümleri doğrultusunda inceleme yaparak meydana getirmiş; kuruluş öncesi ve devamında vakıfların mallarının yönetimi ve üzerinde yapacakları tasarruflar konusunda detaylı bir çalışma yürütmüştür. 903 sayılı Kanun yürürlüğe girdiğinde Türkiye´deki vakıf sayısı yetmiş civarındayken; günümüzde bu sayının yaklaşık olarak beş bine çıktığı göz önünde bulundurulacak olunursa, konuyla ilgi kanun metinleri dışındaki kaynakların önemi anlaşılacaktır. Dr. Murat Doğan, çalışmasıyla bu alandaki büyük bir boşluğu doldurmuştur. Kitap, konuyla ilgilenenler için son derece yararlı olacağını düşündüğümüz bir kaynaktır. |