Kitap Tanıtımı |
Yüce Allah, halifelik sorumluluğunu yüklediği insana, onlar içerisinden seçtiği peygamberler vasıtasıyla hitap etmiştir. Cenâb-ı Allah’ın insanlarla bir peygamber vasıtasıyla konuşması son olarak Hz. Muhammed vasıtasıyla gerçekleşmistir. Bu görevlendirme onun için sürprizdi; zira onun böyle bir beklentisi ve isteği hiç olmamıştı. Bu sebepledir ki o (sav), vahiy meleği Cebrail (as) ile ilk karşılaşması esnasında ciddi bir şaşkınlık hatta büyük bir korku ve endişe yaşamıştır. Hz. Peygamber, her insanın yaşayabileceği bu durumu ancak ilk vahiylerden sonra atlatabilmiş ve kendisinin Yüce Allah tarafından seçilen bir elçi olduğuna ikna olmuş yani iman etmiştir. Bu kitapta bir beşerin (Hz. Muhammed) nübüvvetle ilk tanışmasından insanlara açık davette bulunmaya başladığı döneme kadar olan yaşadıkları vahiy bağlamında incelendi. Hz. Peygamber’in, Cebrail (as) ile karşılasmasından sonra hissettiği endişe ve korkularını aşarak bir peygamber olduğuna inandığı süreç, ilk gelen vahiyler ışığında araştırıldı. Zira bir peygamber olarak insanların karşısına çıkmadan önce, üstlendiği yeni görev hakkında hem kalbinin hem de zihninin mutmain olması gerekirdi. Bu bağlamda ilk vahiylerin onu hem bir üsve-i hasene (güzel örnek) hem de bir peygamber olarak nasıl inşa ettiği, Alak, Kalem, Müzzemmil ve Müddessir surelerinin ilk ayetleri ile Fatiha sûresi ışığında izah edilmeye çalışıldı. (Tanıtım Bülteninden) ) |