Kitap Tanıtımı |
Son dönem Osmanlı âlimlerimden İsmail Fenni Ertuğrul, bu kapsamlı çalışmasında vahdet-i vücûd nazariyesine ve İbn Arabîye yönelik eleştirilere cevap veriyor. Zamanının âlimleriyle bu meseleleri tartışan Ertuğrul, bu konuların hakkıyla incelenmediğine ve vücûdiyye (panteizm) diye bilinen felsefî ekolle karıştırıldığına kani oluyor. Yine bu konuda, İbn Teymiye ve Ali Kârî gibi bazı meşhur alimlerin eserlerini okuyup tetkik ediyor. Bunları da birtakım sathî istidlaller ve boş isnadlardan ibaret bulan müellif, kendi amacını şöyle ortaya koyuyor: İşte acizane maksadım; bu yöndeki noksanları göstererek muta¬savvıfların yolunun, öyle onların iddia ettikleri gibi bir küfür mez¬hebi ve mülhidlikten ibaret olmadığını; aksine kalbleri hakikat nur¬larının iniş yeri olan bir grup büyük evliyanın sahih keşiflerine da¬yanan aklî ve naklî delillerle kuvvetlenmiş bir yüce irfan mezhebi olduğunu ortaya koymaktır. Bununla beraber yine herkesi fikir ve inancında serbest bırakıp ancak vahdet-i vücûdu kabul eden ümmet büyükleri ve din kardeşlerini küfür ve delâlete nisbet etme faciasından korumak, böylece dinî kardeşlik üzerine kötü bir tesir icra et¬mekte olan bir nifak vesilesini ortadan kaldırmaktır. |