Kitap Tanıtımı |
Uyuşturucu veya uyarıcı maddeler, geçmişten günümüze insanların sağlığını ciddi bir biçimde tehdit eden bir sorun olarak karşımızda durmaktadır. Uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin kötüye kullanılması; bireyin sağlığına verdiği zararların yanında, toplum sağlığına, ekonomik ve kültürel yapıya da çeşitli zararlar vermektedir. Uyuşturucu veya uyarıcı maddeler konusunda yapılan çalışmalar ve hazırlanan raporlar, bu maddeleri kullanan kişilerin sayısının son yıllarda düzenli olarak arttığını göstermektedir . Bu maddelerin kullanımı ve buna bağlı olarak üretimi ve ticareti, bütün devletler ve toplumlar için endişe uyandırmaktadır .
Özellikle uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin üretiminden kullanıcıya ulaştırıldığı ana kadar geçen süreçler dikkate alındığında, bütün devletlerin bu sorunla yüz yüze geldiği ve bu süreçlerin birbirinden bağımsız olmadığı görülmektedir. Belirli üretim alanlarında yetiştirilen bitkilerden veya sentetik olarak imal edilen uyuşturucu veya uyarıcı maddeler; dünyanın değişik bölgelerindeki kullanıcılara ulaştırılırken hem üretim ve imal yapılan devletler, hem de bu maddelerin geçiş güzergâhı olan ve ulaştırılan devletler açısından bir mücadele sorununu gündeme getirmiştir. Günümüzde terör örgütlerinin finansal kaynağının büyük bir kısmının uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin ticaretinden elde edilen gelirlerin oluşturması hususu göz önüne alındığında, bu maddelerin kullanılmasını meşru amaçlarla sınırlandırmak amacıyla alınacak tedbirlerin belirlenmesi ve etkin şekilde uygulanması için evrensel işbirliği bir zorunluluk olarak ortaya çıkmıştır.
Uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin birey ve toplum üzerindeki bu olumsuz etkilerinin fark edilmesinden sonra, devletler iç hukuklarında çeşitli düzenlemeler yapmış ve işbirliği kapsamında uluslararası sözleşme ve belgelere imza atıp uluslararası örgütler kurmuşlardır.
Uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin üretim ve imalinden kullanıcıya ulaştırıldığı ana kadar oluşan çeşitli ve birbirini izleyen süreçler içerisinde; üretim, imal, ihraç, ithal, ticaret, nakliye, sevk, bulundurma, depolama gibi çeşitli fiiller söz konusu olmaktadır. Uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin kötüye kullanılmasını önlemek için; bu maddelerin üretilmesi, imal ve ticareti, kullanılması ve bunları kolaylaştırıcı bütün bu fiillerin yasaklanması ve denetlenmesi zorunluluk arz etmektedir. Bu fiillerin suç olarak düzenlenip düzenlenmemesi, kapsamı ve bu fiillere verilecek olan cezaların ve tedbirlerin saptanması, ceza hukukunun en önemli ve tartışmalı konularından biridir.
Türk ceza hukukunda, uyuşturucu veya uyarıcı maddeler ile ilgili işlenen suçlar konusunda, 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı yeni Türk Ceza Kanununda yenilikler içeren çeşitli düzenlemeler yapılmıştır. Yaptırımların türü ve miktarı, bu maddeleri kullananlar için tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri öngörülmesi, cezaya etki eden suç sonrası pişmanlık hükümleri, tüzel kişiler için güvenlik tedbiri uygulanması, nitelikli bir hal olarak örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlar için cezada artırım yapılması gibi hususlar bu düzenlemelere örnek olarak verilebilir. Hem birey, hem de toplum için zararlı ve tehlikeli olan uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin üretim, imal, ithal, ihraç ve ticaretinin ceza hukukumuz açısından bu düzenlemeleri içeren açıklamalarla birlikte incelenmesinin uygun olacağı düşüncesi, bizi bu çalışmayı yapmaya yöneltmiştir.
Bu çalışmada, Türk ceza hukukunda düzenlenen uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçları incelenmiştir. Çalışmanın temel konusu; Türk Ceza Kanunu, özel kanunlar, uluslararası sözleşmeler, öğreti görüşleri ve Yargıtay içtihatları esas alınmak suretiyle, Türk ceza hukuku uygulamasında uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarının incelenmesidir.
Çalışma, üç bölümden oluşmaktadır.
Birinci bölümde; öncelikle uyuşturucu veya uyarıcı madde kavramı açıklanmakta, bu maddelerin tanımı ve tasnifi üzerinde durulmaktadır. Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanımının dünyada ve ülkemizdeki tarihsel gelişimi incelendikten sonra, uluslararası hukukta uyuşturucu veya uyarıcı maddeler ile ilgili düzenlemelere ve bu alanda faaliyet gösteren uluslararası örgütlere ilişkin açıklamalara yer verilmektedir. Bölümde, suç ve ceza siyaseti açısından uyuşturucu veya uyarıcı maddeler ile ilgili yasaklamaların genel bir değerlendirilmesi yapılmakta, son olarak bazı yabancı ülke hukuklarında uyuşturucu veya uyarıcı madde suçları ile ilgili düzenlemelere ayrıntılara yer verilmeden değinilmektedir.
İkinci bölümde; öncelikle uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçları ile ilgili genel bir açıklama yapılmakta, daha sonra 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlükten kaldırılmış olan 765 sayılı eski Türk Ceza Kanununda yer alan uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçları ile ilgili düzenlemeler açıklanmaktadır. Bu açıklamalardan sonra, çalışmanın temel konusu olan 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda düzenlenen uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçları ayrıntılı olarak incelenmektedir. Bu kapsamda, bu suçlar; hukukî ve maddî konu, fail, maddî unsur, hukuka aykırılık, manevî unsur, suça ve cezaya etki eden nedenler, suçun ortaya çıkış biçimleri, yaptırım, soruşturma ve kovuşturma usulleri başlıkları altında irdelenmektedir. Bölümde son olarak, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçları ile Türk Ceza Kanununda düzenlenen diğer uyuşturucu veya uyarıcı madde suçlarının karşılaştırılması yapılmaktadır.
Üçüncü bölümde; özel kanunlarda düzenlenen uyuşturucu veya uyarıcı madde suçları incelenmektedir. Bölümde, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçları ile olan ilişkisine değinilerek 2313 sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanun ve 3298 sayılı Uyuşturucu Maddelerle İlgili Kanun hükümleri açıklanmaktadır. |