Kitap Tanıtımı |
Uygarlık, öncelikle bir coğrafya, Latif Mutluya göre... Atatürkün işaret ettiği Batı uygarlığı hedefini, kendi hayatında bizzat yaşamış. Küçük yaşlardan itibaren memleketi Nazımiyeden batıya bakmış uygarlığı aramak için:
Sürekli ilerlemek, sürekli hayatı yenilemek düşüncesi kafamıza girmişti. Bu, ta Nazımiyeden, küçüklükten beri bize verilmiş bir hedef gibiydi. Bizimkiler Orta Asyadan, Horasandan batıya doğru gele gele Tunceliye yerleşmişler. Sonra Tunceliden daha batıya, Elazığa gelmişiz. Zaten Atatürk hep söylüyordu, Batı Uygarlığı diye... Demek ki batıya doğru gidince daha uygarlaşıyoruz. Mesela Sivaslılar bana onun için çok daha ilerici gelmişti. Türkiyenin kuzeybatısı en uygar, en zengin yer. Güneydoğu ise en fakir, en geri kalmış bölge.
Uygarlık, aynı zamanda bir eğitim meselesi... O yüzden olsa gerek, dönüp dolaşmış ama eğitim alanından vazgeçememiş Latif Mutlu. Bu kitap, uzun, renkli ve mutlu bir hayatın dökümü. Ama aynı zamanda, 1960larda serbest olan özel üniversitelerde yöneticilik yaparken, 1970lerde özel okulların devletleştirilmesiyle başlayıp 1990larda yurtdışı üniversitelerden anlaşmalı kurslarla devam eden ve İstanbul Bilgi Üniversitesinin kuruluşuyla sonuçlanan özel üniversite girişiminin, öncülerinden birinin ağzından anlatımı. |