Kitap Tanıtımı |
Türkiye, küresel sürecin meydan okumalarına cevap veren ve bununla birlikte yükselen bir eğilime sahiptir. Türkiye'nin bu değişimini, belli başlı makro göstergelere bakarak anlamak mümkündür. Mesela Türkiye G20 üyesidir ve her platormda en üst düzeyde temsil edilmektedir. Türkiye'nin uluslararası sistemde vazgeçilmez bir yeri bulunmaktadır. Aynı şekilde Türkiye, dünyanın 16'ncı büyük ekonomisi olarak Çin'den sonra, bilhassa son yıllardaki büyüme performansıyla, kriz sürecinde en dikkat çeken ekonomiye sahiptir. Demokrasi, sivil dinamikler ve piyasa ekonomisinin rekabet etkisi sadece ekonomik olaylarda değil, insan kaynağının niteliksel değişiminde de tesirlerini göstermektedir. Bütün bu tabloya rağmen, Türkiye'de üniversitenin bu gelişmelerin gerisinde kalması ciddi bir çelişkidir. Türkiye dünyanın 20 politik gücünün arasındadır, 16'ncı büyük ekonomisidir; fakat dünyanın 500 önemli üniversite sıralamasında yeri yoktur. Bu durum, açıkça Türkiye'deki üniversitelerin ülkenin başka alanlarındaki başarılarının gerisinde kaldığının göstergelerinden sadece biridir. Ülkemizde birçok alanda, başarılı bilim adamlarının uluslararası başarılar elde etmiş çalışmaları olmasına rağmen dünyanın sayılı 500 üniversitesi arasında bir Türk üniversitesinin bulunmaması, kurumsal olarak bilimsel çalışmların ciddi bir sorunla karşı karşıya olduğunu ortaya koymaktadır. (Tanıtım Bülteninden) ) |