Kitap Tanıtımı |
Dönemin Osmanlı coğrafyasında uzun yolculuklar yapan, İstanbul'da kaldığı yıllar nedeniyle neredeyse şehrin bir hemşerisi addedilen, tarihte Türk dostu olarak anılan Pierre Loti, döneminin önemli oryantalistlerinden biriydi. Fransız Devrimi'yle başlayıp Aydınlanma Çağı ve Sanayi Devrimi ile devam eden, sonunda da peş peşe iki dünya savaşına yol açacak olan batının önü alınamaz hızının karşısında, doğunun yavaşlığını sevmiş, bu yaşamda daha insani ve hatta ulvi bir yan görmüştü. Umudunu Yitirmiş Kadınlar adlı bu romanı, Loti'nin bir bakıma kendi yanılgısıyla yüzleşmesidir diyebiliriz. Yıllar sonra İstanbul'a dönen bir Fransız romancının gizlice dostluk kurduğu üç harem kadınının yaşadıklarından öğrendikleri, dışarıdan sakin, huzurlu ve ruhani gözüken o dünyanın, kendi içinde yaşayanlar, özellikle de kadınlar için ne tür bir cehennem olduğunu fark etmesinin öyküsüdür Umudunu Yitirmiş Kadınlar… XX. yüzyılın hemen başında, Osmanlı toplumunun değişimini sürdürdüğü, ancak II. Abdülhamit'in baskıcı yönetimi nedeniyle kabuğunu kıramadığı bir sıkışmışlık dönemine tanık oluruz kitap boyunca. Bir yabancı göze, romantik bir büyü ve görkemli bir zenginlikle efsunlu bir masal gibi görünenin arkası karanlık bir baskıdan ibarettir. Dönemin aydın çevrelerince çok sevilmiş, adı bugün hâlâ İstanbul'un en güzel tepelerinden birinde yaşayan Pierre Loti, Umudunu Yitirmiş Kadınlar ile bir kez daha Oğlak Yayınları'nda… (Tanıtım Bülteninden) ) |