Kitap Tanıtımı |
“Olağanüstü yetenekli olan bu zeki genç, bugün nadiren karşılaşılan şiirsel ve rafine bir sanatsal doğaya sahip… Ülkenizin sanat kalitesine onur veriyor. Türkiye’de aldığı müzikal formasyonun beni en üst düzeyde etkilediğini söylemek isterim. Onun vasıtasıyla Ankara Devlet Konservatuvarı’nı dünyanın en iyi müzik okullarından biri olarak görüyorum ve sizi hararetle tebrik etmek istiyorum.” Thirerry de Brunhoff, 1971“4. Ankara Müzik Festivali başarıyla sürüyor. Bu festivalin çok güzel bir konserini de Ankara Devlet Konservatuvarı (ADK) Öğrenci Orkestrası verdi. Konser salonunda unutulmaz bir gece yaşandı… ADK Müdürü Ersin Onay, o konserin baş solisti bence… Konservatuvarı çağdaş bir düzeye ulaştırmak, öğrencilere iyi bir ortam yaratmak için büyük özverilerle, ama en çok inançla çalışan bir yönetici için bundan güzel ödül düşünülemez…” Müşerref Hekimoğlu, 1987“Başkentliler hipodromda bir orkestra konseri düşünebilir miydi acaba? Karşıda Kale’nin ışıkları, genç bir orkestra... Atatürk’ün soluğunu hissediyor müzik severler.” Müşerref Hekimoğlu, 1990“Çağdaş müzik hayatımıza hem müzik eğitimine getirdiği ileri hamlelerle, hem kurduğu orkestralarla, son olarak da Anadolu Festivali ile sürekli yeni projeler üreten ve bu projeleri gerçekleştiren Bilkent Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Dekanı Ersin Onay’a ona destek verenlere ve son derece profesyonel ekibine hayretler içinde hayran olmamak elde değil.” Filiz Ali, 1996 “Bilkent Üniversitesi MSSF Dekanı olan Prof. Ersin Onay, şimdilerde giderek yok olan bir ruh, espri ve duyarlılık tipini temsil ediyor. Son derece iyi bir piyanist olan Onay, sanatçıların alabildiğine egosantrik olduğu bu dünyada adını hiçbir yerde geçirmeyerek, ‘ben’ini aşmış bir hoca olarak yaşar.” Ayça Atikoğlu, 1996“Ne olur bu an hiç bitmesin, hiç bitmesin, hiç bitmesin. Konser bitti etkisi bitmedi.Konserden çok sonra hem şef Rickenbacher hem koro şefi Georgi Robev, Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Dekanı Ersin Onay’a teşekkür ediyorlardı. Böyle bir doğal ortamda böyle bir konser olanağını onlara sağladığı için. … Sahnedeki insanlara bakmam yeterliydi. Her ulustan, her yaştandılar. Yılların deneyimli ustaları, Bilkent Üniversitesi’nin hocaları ile fakültenin ilk mezunları genç öğrenciler bir aradaydı. Onları birleştiren, yaptıkları işe inançları ve yaparken duydukları coşku; evrensel çağdaş değerleri yüceltmeleriydi.” Zeynep Oral, 1996“Ersin Onay’la ‘Barış ve Dostluk Treni’ndeyiz… Konserden geliyoruz bir dolu insan. 300’ün üzerinde… [4.] Anadolu Festivali’nin ilkinin sergilendiği Yunus Emre Külliyesi’nde Adnan Saygun’un Yunus Emre Kantatı’nı dinlemişiz. Mihalıççık Köyü’nün çocuğu, genç, yaşlısıyla… TCDD’nin hizmeti büyük… Bu konser için tahsis etmiş treni. Dönüş yolunda ‘halk anlamaz’ diyenlere çatıyoruz. İyi ve güzel olanı anlamayanın kimler olduğunu tartışıyoruz…” Serpil Yılmaz, 1997“Ben inanıyorum ki, Şırnak Cumhuriyet Meydanı’nda her gece konser olsa, orası dolar. Halkın sanata, iyi şeylere susuzluğunu giderecek her etkinlik dinleyici, seyirci bulur.” Mesut İktu, 1998“Sandılar ki, şehirlerin geri kalması duyguları da geri bırakıyor. Sandılar ki, kurşun sesleri arasında doğup büyümek yetenekleri de öldürüyor. Oysaki ölmüyordu müzik tutkusu. Bunun için bir mucize el, yaban otları arasındaki eşsiz çiçeklere dokundu.” Şule Türker, 1998“Atatürk’ün kültür ve sanat evrimi doğrultusunda emek veren Prof. Ersin Onay’ın bu onurlu ve başarılı dekanlık görevinin yanı sıra anımsanması gereken bir özelliği de var: Piyanist olarak uluslararası klasta bir “virtüoz”. Uzun yıllar önce Paris’ten dönüşünde verdiği resitalinde O’nu hayranlıkla dinlemiş, tanışmış ve o zaman Cumhuriyet’teki yazımda belirtmiştim. Sonra Konservatuvar Müdürlüğü yaptı. Ve yıllardan beri üstün sanat değerini Bilkent Üniversitesi’nde Atatürk’ün ‘evrensel, çoksesli ve ileri müzik evrimi’ yolunda uğraş vermeye adamış bir insan…” Selmi Andak, 1998 (Tanıtım Bülteninden) ) |