Kitap Tanıtımı |
Işık çekicidir, karanlık itici.Umuttur ışık. Işığın bittiği yerde umut da biter.
Ama sahte ışık, gerçek karanlıktan da betermiş meğer.
İnsanları da ışık çeker. Özellikle sahici karanlığın ortasında parlayan sahte ışıklara, aldatıcı aydınlıklara vurgundur insanlık. Kentler ışıktır. Göğü yıldızlı kırları bırakıp, sahte umutların şavkıdığı aydınlık kentlere göçerler.
Pervanelere dönerler.
Kanatları yanar, yaşamları kavrulur. Kuşlara benzerler: Ulaşamayacakları varları, kendi yoklarından ayıran saydam engellere çarpa çarpa, dolu vitrinlerin önünde boş gözleri açık giderler. Akın akın yıkılsalar da, nedense hiç bitmez umutlan. Kendilerinden önce düşeni görmek bile geriletmez onları ışığa doğru hamlelerinde. Cennet vaat eden ölüm de bir ışık değil midir?
Belki onun ışığı sahte değildir, kim bilir?
Cenneti beklerken, göçülen kentlerin ışığı yaksa bile, belki uzak, bilinmeyen kentlerin ışığı sahicidir, umudunu yitirmez insanlar. Avrupa'nın, Amerika'nın ışıkları tükenmez. Belki oraların, aralanndan birinin pencereleri yoktur çarpılacak. Aydınlıkları kavurmaz belki. Göç sürer. |