Kitap Tanıtımı |
Bu kitap, uluslar arası ilişkiler öğretiminde teorik bir geleneğin olmadığı varsayımından yola çıkmıştır. Ve kadim Yunan’dan başlayarak günümüze kadar gelen süreci kapsayan bir geleneğin izini sürerek “klasik metinlerin” karşılaştırmalı bir incelemesini içerir.
Aynı zamanda, söz konusu kuramların temel kavramlarını ve konularını belirlemekte ve modern tarih boyunca –örneğin, bir taraftan Rönesans ve Reform hareketleriyle, diğer taraftan İkinci Sanayi Devrimi ve I. Dünya Savaşı’yla paranteze alınan Batı tarihinin bir bölümü – uluslar arası ilişkiler teorisinin geleneğini irdelemektedir. Bu geleneğin sık sık sarsıldığına ve büyük çaplı savaşlarla kesintiye uğradığına dikkat çekmekte, son bölümde ise, soğuk savaştan sonra uluslar arası ilişkilerin yerini ve bilişim teknolojsindeki gelişmelerin sınırları kaldırması ile meydana gelen yeni ve modern durumun, uluslar arası ilişkiler teorileri üzerinde nasıl bir etki bırakabileceği konusunu tartışmaktadır.
Bu araştırmanın amacı, geçmiş gözlemcilerin, uluslar arası siyasetin doğası ve mantığını anlamaya yönelik verdikleri mücadele yollarından bazılarını kabaca tanımlamak ve bu farklı tanımlamaları, genel bir zaman sıralamasına tabi tutmak ve onları, yaşadıkları dönemin siyasal ve entelektüel iklimlerine yerleştirmek ve analitik bir geleneğin hatlarını göstermeye çalışmaktır. |