Kitap Tanıtımı |
Mustafa Armağanın kaleminden UFUKLARIN SULTANINA, bir elinde Homerosun, öbür elinde Gazâlînin eserini okuyan, Doğunun ve Batının hükümdarı Fatih Sultan Mehmete dair bilmedikleriniz bu kitapta...
Bosnanın fethinden önce, Mayıs 1463de tebdil-i kıyafet ederek bir derviş kılığında Fransisken rahibi Fra Angel Zuizdovicle görüştüğü söylenen Fatihin portresi, her şeyi açıklıyor. Bu görüşmeden, bildiğimiz meşhur ahidname çıkmıştır. Hani şu,8220;Hiç kimse ne Hıristiyanlara, ne de kiliselerine dokunmayacak, kaçanlara özgürlük ve güvenlikleri verilecek, geri dönebilecekler ve manastırlarında, hâkimiyetim altındaki topraklarda yaşayabilecekler diyen ve bugün Fonitsadaki manastırda saklanan altın değerindeki ferman...
Fatihin gayesi, insanlığın yüzünü Doğuya veya Batıya çevirmek değildi. Önemli olan, insanlığın yüzünü yerlerin ve göklerin yüce yaratıcısına çevirmekti. Onun görevi, toprağı gübrelemek, çapalamak ve aşılamak, velhasıl zemini hazırlamaktı. Ama bunun için de uygun bir toprağın olması gerekiyordu ve fetih işte tam da bunu sağlıyordu.
Okuyucusunu her yeni kitabıyla bir kere daha tarihle birlikte düşünmeye çağıran Mustafa Armağan, Ufukların Sultanında detektörünü Fatih Sultan Mehmede çeviriyor ve onu Ufukların Sultanı olarak görmemizi istiyor; yalnız geçmişin ufuklarını değil, bugünün ve yarının ufuklarını da belirleyen bir proje adamı olarak konumlandırıyor onu. Kitapta bugünün içinde bir geçmiş nefes alıp verirken, geçmişin içindeki bugünü de kımıldanır bulacaksınız. |