Kitap Tanıtımı |
Kitapta; dostluk, dayanışma, meslek ahlakı gibi kavramlardan ödün vermeden haberden habere koşan bir gazetecinin yüreğinde kopan fırtınaları da okuyacaksınız. Böylesi bir sevdayı çok insan yaşar belki, ama incelikle, coşkuyla, içtenlikle kaç kişi yazabilir? Okurun, bu kitabı seveceğine Betül`ün, kanseri yeneceğine inandığım kadar inanıyorum. Çünkü Betül`e inanıyorum. Dostlarını hiç kandırmadı, hiçbir zaman yarı yolda bırakmadı. Okurun, özel yaşamdan herkese taşan anılar birikimiyle yüklü bu kitabı, bir döneme ayna tutan bir kaynak olarak da değerlendireceğine inanıyorum. Çünkü Betül, gazeteci gibi gazetecilik yaptı. Bu kitabın, onun birikimini yansıtacak başka kitaplarla çoğalmasını diliyorum.
-Sevgi Özel-
(Arka Kapak)
Kitabın sonunda Betül Uncular, bizi çok sevdiğini söylediği Bodrum`da bir kadeh kırmızı şarap içerken bırakıyor.
Aradan bir yıla yakın zaman geçmiş anladığım kadarıyla. Normal olarak bu yazıları yazmadan önce arayıp insanlara sormalıydım Ne olup bitiyor, Betül Abla`nın kanserle savaşında son durum ne, ümit ettiğim ve ondan beklenilen gibi acaba kazanıyor mu savaşını diye?
Açıkça söyleyeyim, pek elim gitmedi telefona. Kitabının sonunda nasıl bıraktıysam onu bugün de öyle olmasını istiyordum.
Yeni bir olumsuzluk olması ihtimali beni ürküttü. Biliyorum, hasta olan, acıyı çeken, mücadele veren bir insana belki bu haksızlık olarak gelecek ama, nasıl Betül Uncular hayatı boyunca Pollyanna`yı oynadığını söylüyorsa, ben de o rolü üstlenirim hep hayat beni zorladıkça.
Serdar Turgut, Hürriyet, 16 Haziran 2000 |