Kitap Tanıtımı |
"Çağdaş toplumlara musallat olan ve prekarite, korunmasızlık, dışlama,
ayrıştırma, statü kaybı, mensubiyet yitimi gibi konuları ön plana çıkaran
kırılma tehdidini değerlendirebilmek için, ücretli emeğin işgal ettiği yeri
toplumsal ve tarihsel bakımdan belirtmek şarttır. (...) Elinizdeki eserde
tarih büyük bir yer işgal ediyor olsa da, burada bahsettiğimiz şey şimdiki
zamanın tarihidir. (...) Şimdiki zaman sadece çağdaş olan değildir. O
aynı zamanda bir mirasın ürünüdür; bugünü anlamak ve bugün eyleme
geçebilmek için bu mirasın anısı bize gereklidir."
Ücretli çalışma, yüzyıllar boyunca statü kaybı anlamına geldi. Sefil
ve küçümsenen bir ücretlilik durumundan, toplumsal öznelerin
çoğunluğunun sosyal güvencelere sahip olduğu bir ücretliler toplumuna
nasıl geçildi? Sonra nasıl oldu da bugün daimi bir işsizlik içinde yaşamını
idame ettirmeye çalışanlardan, ufak tefek işlerde günü kurtarma
telaşındaki gençlerden oluşan bir kitle gelişmiş toplumların kalıcı bir
parçası haline geldi?
Robert Castel, Ücretli Çalışmanın Tarihçesi'nde sosyal sorunun ortaya
çıkışını ve dönüşümünü incelerken toplumsal işbölümü içinde işgal
edilen yer ile bireyi güvence altına alan sosyal koruma sistemlerine
katılım arasında güçlü bir bağlantı görüyor. Günümüzün prekaryalaşmış
ücretli çalışanlarının durumu ile geçmiş çağların toprağından kopmuş,
sefalete mahkûm edilmiş milyonlarca emekçisinin durumu arasında
yapısal süreklilikler saptayan Castel, parçalanan ücretliler toplumu ve
güvencesizleşmenin yükselişi karşısında kaybedilenleri geri kazanmanın
yollarını arıyor.
Zengin bir tarihsel sosyoloji araştırması olan bu çalışma, ücretli emeğin
toplumsal serüvenini altı yüz yıllık bir perspektifle sunuyor ve günümüzün
işsizlik, korunmasızlık, mensubiyet kaybı gibi en can alıcı sorunlarının
ardındaki yapısal dinamiği ortaya koyuyor. |