Kitap Tanıtımı |
Onun ki nesli bir vardı bir yoktu ve bir benzerinin daha doğmasından hep korkulurdu. Bir gün bir vakit bir kelebeğin kanat esintisiyle bir ağaçtan bir ceviz yuvarlandı güzel kurtçuk Evyo’ya doğru. Kurtçuklar âleminin yasak meyvesiydi bu. Cevize kanan Evyo’nun karnında bir süre sonra bir hilkat garibesi belirdi ve işte böyle başladı hikâyesi Evyo oğlu Kocakafa’nın.Elleri katır tırnağı, ayakları keçi toynağı, göğsünde top gibi bir çift göğüs, arkasından sarkan öküzün kuyruğu. Bazen işte böyle garipti Kocakafa. Her şeye dönüşebiliyordu. Aslında bu olan hiçliğin en âlâsı, kendini bulmaya adanan yolların en uzun mesafelisi miydi? Kim bilir? Büyüdükçe boşluğu derinleşiyordu kahramanımızın. Kendini aramak, ona düşman olmuşlardan kaçmak ve de bir umut, aşkı Dilbaz’a kavuşmak için bir gün macera dolu bir yolculuğa çıkmak zorunda kaldı. Bambaşka âlemlerin, yoldaşlıkların, sahnelerin, dönemeçlerin içinden geçecekti Kocakafa. Veli Kahraman dili, kurgusu, zekâsı ve çizimleri ile Anadolu masalcılığının bayrağını daha ilerilere taşıyor. Bu kitap kendi alanında bir devrim niteliğinde. İyi bakın ceplerinize, Dilbaz gizlice küçük bir altın bırakmış olabilir. Buyurun Turta Kurta gemisine. (Tanıtım Bülteninden) ) |