Kitap Tanıtımı |
"Türkler kültüre, sanata veya insanlığın ilerlemesi ile ilgili
herhangi bir şeye bir katkı sunmuş mudur? Onlar yönetemedikleri
topraklarda sürünerek can çekişen ve hayatlarının her parçasını
çürüten bir kanser gibidir... Sonunda doğru ve yanlış arasında geçen bu
koca savaşın içerisinde insanlığa karşı işlediği rezilliklerinden
dolayı Türklerin hesabının kesilecek olması beni çok memnun ediyor...
Sonlarının gelmesi nesiller boyunca onların zalim varlığı ile ezilen
ve karanlıklara gömülen dünyaya memnuniyet, güvenlik ve barış
getirecektir". (Britanya Ekonomi Bakanı Lloyd George, 10.11.1914)
"Bir Osmanlı için İttihat ve Terakki düşmanlığı farz-ı ayindir. Bunu
bir milletin unutmaması için analar öksüz kalan kızlarını bu kin ile
büyütmeli. Dullar hudut boyunda toprağa karışan kocalarının ruhuna
ithaf eyleyecekleri dualara Çete'yi lanetlemeyi unutmamalı. Öksüzler,
boyunlarını büken bu meşum kuvveti düşündükçe bir veba kadar nefret ve
ürkme duymalı..." (Refi' Cevad, Alemdar Gazetesi, 13 Mart 1919)
Birinci Dünya Savaşı sonunda galip gelen Britanya İmparatorluğu
Türklere Anadolu'da yaşam hakkı tanımak istemiyordu. İçerideki İttihat
ve Terakki düşmanları ise güçlerini müstevlilerin emelleriyle
birleştirerek İttihatçılardan intikam alma yolunu seçmişlerdi. Ancak
ülkedeki tek örgütlü güç olan ve Türk Ordusuna dayanan İttihatçıların
tasfiyesi Türklerin Anadolu'dan tasfiyesi anlamına geldiğini fark
etmeyecek kadar gaflet içindeydiler. |