Kitap Tanıtımı |
Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçiş sürecinin sancılarını çekenler, hiç şüphesiz sadece Türkler değildi. Osmanlı Devleti’nde “millet” iken Cumhuriyet döneminde “azınlık” haline gelen grupların, tarihi süreç içinde devletten birçok istekleri/şikâyetleri oldu. Bu istek ya da şikâyetler kimi zaman çözümlenirken kimi zaman da uluslararası platformda dile geldi. Bu durum etnisite ve azınlık kavramlarına olan ilginin artmasına ve bunun sonucunda da konu ile ilgili çalışmaların çeşitlenmesine neden oldu. Ulus-devletin inşa edildiği bir dönemde, Türkiye’nin geçirdiği tüm sorunlara vatandaş olarak tanıklık eden Süryaniler, “azınlık” ya da “vatandaş” kavramlarının hiçbirinde kendilerini bulamadılar ki bu durum Süryanilerin, tüm dünyada “mazlum millet” olarak tanınmasının yolunu açtı. Günümüzde Türkiye Cumhuriyeti’nin, siyasi arenada, yalnız bırakılmak istenmesine taban oluşturan Ermeni sorununa benzer bir tablo ortaya koyan Süryani diasporası, özellikle yurtdışında faaliyet göstermektedir. Ermeni sorununa destek bulabilmek adına, “Süryani Soykırımı” gibi bir iddianın Türkiye’nin gündemine gelmesi var olan düğümü daha da çözülemez hale getirmektedir. Bu süreçte hem toplum hem de devlet olarak atılan adımların gelecekte bir arada yaşama olgusuna olumlu ya da olumsuz katkı sunacağına şüphe yoktur. (Tanıtım Bülteninden)) |