Kitap Tanıtımı |
... yazarı, zamanı ve mekânı belli olmayan ama Türk duygusunu Türk ruhunu ve Türk hayat ve ahlak telakkilerini aksettirmesi bakımından Türk millî tefekkürünün ilk ve grçek eserleri olan Türk destan ve efsanelerinde kadın daima şeref, ahlak, kahramanlık ve fedakarlık sembolü olarak düşünülegelmiştir. Türk mukayyelesinde kadın, mukaddes Türk çocuklarının annesi olacak gibi fevkalade üstün meziyetinden ve Türk ırkının yegane güç kaynağı oluşundan ileri gelen imtiyazından dolayı çoğu zaman insan değil, karanlıkları aydınlatan bir ışık manzumesi erişilmesi, dokunulması, koklanması, kısaca beş duyu ile kavranması mümkün olmayan ilahi bir nur huzmesi, iyiliği, yiğitliği, fedakarlığı ve vatanseverliği telkin eden bir melektir.
... gerçek hayatta da kadın, erkeklere tanınan haklardan mahrum ve mazlum değildir. Avrupa'da erkek evlada sahip olmayan kralların bile kız evlatlarını veliaht tayin edemedikleri çağlarda, Şemsettin İltutmuş erkek evlatları olmasına rağmen kızı Raziye Hatun'u veliaht olarak tayin etmiştir. 1236'da tahta çıkan Raziye Hatun ilk kadın padişahtır. Fakat sonuncusu olmayacaktır.
... zina, veled-i zina, piç, fuhuş, fahişe, orospu, puşt, pezevenk ve saire gibi kelimelerin hiç birinin Türkçe olmayışı, kadını ve erkeği ile Türk milletinin ilk çağlardan beri yüksek ahlaka sahip olduğunu gösterir.
Necdet Sevinç bu eserinde, destanlar ve efsaneler devrinden itibaren Türk kadınını, diğer milletlerin kadına tanıdıkları sosyal statü ile mukayese ederek inceliyor ve diyor ki:
Türk milleti müstesna, hiçbir millet kadına saygı duymamış, onu saygı ile anmamıştır. |