Kitap Tanıtımı |
Türkiye´yi ne kadar gezdiniz, gördünüz bilemeyiz, ama çağdaş gezginlerle birlikte insanın kendi ülkesinde dolaşması ilginç olacaktır.
Peribacalarının ve yeraltı şehirlerinin esrarengiz Kapadokya´sını gezip, Konya´da Mevlana´yı ziyaret ettikten sonra Nuh´un gemisini aramak için Ağrı Dağı´na çıkabilir veya yıllarca önce Şemdinli taraflarında görülen son Hazar kaplanının peşine düşebilirsiniz. Efes ve Troya başta olmak üzere, antik zenginliklerimizde dolaştıktan sonra nargile içerek dinlenirken, Anadolu´nun ilk Ana Tanrıçasının sembolünün bugün Allah´ı temsil ettiğine ilişkin yorum üzerine düşüncelere dalabilirsiniz. Ege´de deve güreşlerini izledikten sonra Mavi yolculuğa çıkar, ardından Edirne´ye doğru uzanıp Kırkpınar´daki yağlı güreşleri de izleyip, bu kez dinlenmek için İstanbul´da Boğaz´daki bir meyhaneyi seçebilirsiniz. Şimdi rakı içtiğinize göre, "Rakı da Türkiye gibidir, tüm duyulara seslenir" diyen görüş üzerine felsefe yapabilirsiniz. Ya da isterseniz Hıristiyan rahiplerinin uzun etekli giysilerinin Anadolu´dan, Artemis Tapınağı´ndan geldiğini öğrenmiş olarak, Batı-Doğu ilişkilerine ve genel olarak uygarlığa farklı bir pencereden bakabilirsiniz...
Biz kimiz, nereden geldik, nereye gidiyoruz, sorusu son yıllarda hepimizin kafasını daha çok kurcalıyor. Bizim kendimizi nasıl gördüğümüzün ötesinde başkaları, yabancılar bizi nasıl görüyor, nasıl tanıyor sorusu da önem kazanıyor. Çünkü bireyler kadar toplumlar da kendileri hakkında yanılabilir, abartılı değerlendirmeler yapabilirler.
Dünyaca ünlü gezi yazarlarının Türkiye izlenimlerini, anılarını ve değerlendirmelerini aktardıkları bu kitapta Türkiye´nin tarihsel ve kültürel kökleri, yaşam tarzı ve insan ilişkileri çarpıcı gözlemlerin eşliğinde sunuluyor.
Bu yazıları okuduktan sonra biz kimiz, neyiz, sorusuna daha tatmin edici yanıtlar bulacaksınız... |