Kitap Tanıtımı |
Türkiyede dün, geride kalmıştır. Kitleler tarafından çoktan aşılmıştır. Sınıfsız millet anlayışıyla, aslında sermayeyi gözetip sermayesizi ezdiren hakemlik iddiasıyla, hâkim zümrelerin halk kitleleri sırtında koalisyon kurmalarını mümkün kılan sosyal barışıyla, tahsildar pençesindeki köylüsü ve yol vergisiyle dün, bir daha gelmemek üzere geçmişte kalmıştır. Hem de öylesine geçmişte kalmıştır ki 1960ın 500 binlik, 1965in 800 binlik sigortalı işçi sayısı bile günümüzden çok uzaklardadır. 1960 ölçüleriyle bir çeşit devrimciliğin doruğuna ulaşan sözlerin devrimciliği bile, artık eskimiştir. Bir dönem, dün, kendine özgü koşulların yarattığı çözüm yollarıyla, kendi çerçevesindeki büyük başarıları, atılımları ve başarısızlıklarıyla; şerefi, kıvancı, özellikleri ve ayrıcalıklarıyla,
bir daha yaşanmamak üzere tarihe karışmıştır. Dünle beraber, dünün ilerici çözüm yollarının ilericiliği de, günümüz açısından, tarihe karışmaktadır.
Türkiye, daha güzel yarınlar yaratacak toplumcu çözüm yollarını, ancak günümüzdeki gelişmelerden hız alarak ve günümüzün gerçeklerine dayanarak oluşturabilir. Geçmişin, sosyal ve sınıfsal ilericiliği hayli tartışma götürür deneylerini tekrarlamak özlemi, ancak Türkiyeyi hiç değişmeyen, hatta gerileyen bir olgu gibi sosyoloji dışı ölçülerle yorumlamanın sonucudur. Yarını dünde aramak, 1970 Türkiyesinde, anlamsızdır.
1965-70 yılları arasındaki yazılarından seçtiklerini topladığı bu kitabında, ileride sol düşünce ve siyasetin önde gelen isimleri arasına hakkıyla girecek olan İsmail Cemin, toplumun ve solun sorunlarına duyarlı yaklaşımı kendini göstermektedir. |