Kitap Tanıtımı |
Bu kitap da, yine çok geniş açılardan yaklaştığı sorunlara yeni boyutlar getiriyor, alışılagelmiş belli kalıpların öznel yakıştırmadan ibaret ucuz ve kolay çözüm olmaktan öteye geçemediği, gerçeklerin çok başka olduğu belgeleriyle konuyor ortaya, "Resmi" bazı doktrinlerin de tutarsızlığı çıkıyor gün ışığına.
Bu yolda yüründükçe yeni ufuklar açılıyor araştırıcının önünde; mitos, yerini tarihin verilerine terk ediyor: Ertuğrul ve daha sonra oğlu Osman´ın birer "gazi" aşiret reisi değil, doğruca Konya Selçuklu sultanının nam ve hesabına hareket eden, ciddi bürokrasiye sahip birer uç beyi oldukları ayan oluyor.
Osmanlı müesseselerini yerine oturtan bürokrasinin kaynağı medresenin ideolojik kökenleri derinlemesine irdeleniyor ve bugüne kadar gözardı edilmiş odaklara varılıyor. Böyle olunca da temel müesseselerin tarihi dayanağı başka bir köşede yer alıyor. İslami kökenli sanılan nice kurumun, bu dinin kuruluşundan yüzyıllar önce başka ülkelerde var olduğu seriliyor gözler önüne: Osmanlı İmparatorluğu´nun bir "İslami devlet" olmadığı, her yönü ile belli oluyor.
Çin´den, Orta Asya´dan, Hind´den, Yunan´dan, Mesopotamya´dan, İran´dan, Bizans ve Roma´dan rüzgarlar esiyor Anadolu üstüne bu kitapta |