Kitap Tanıtımı |
Türkiye'nin tek kadın mizah yazarı olan Canan Tan geçen yıl kaleme aldığı dramatik eseri "Piraye"nin ardından bu kez kendi alanında bir dizi öykü ile okurunun karşısına çıkıyor: "Türkiye Benimle Gurur Duyuyor".
Canan Tan'ın edebiyat dünyasına adımı attığı ilk eser de bir mizah öyküsüdür: İster Mor, İster Mavi adını taşıyan öykü, Aziz Nesin Ödülü yanında, Türkiyede mizah öyküleri kitabı olan ilk ve tek kadın yazar unvanını da kazandırır yazara (1996).
2001'de Adam Yayınları'ndan çıkan, mizah antolojisi niteliğindeki Cumhuriyet Dönemi Türk Mizahı adlı kitapta da 107 yazar arasında kadın kimliği ile yer alır. Ardından, Sol Ayağımın Başparmağı adlı kitapla Rıfat Ilgaz Gülmece Öykü Yarışması Birinciliğini kazanır.
bKadın ve mizah/b
Adını Türkiye Benimle Gurur Duyuyor başlıklı öyküden alan mizah kitabı, Türkiye ve Türk insanının panoramasına bu kez kadınların kıyısından bakıyor. Canan Tan 'kadın'nın gözünden mizahı şöyle açıklıyor: "Kadınların yaşadıklarında da mizahı yakalayabileceğimizi göstermek istedim... Aslında kadın ya da erkek fark etmiyor. Çünkü, kahramanlarımla özdeşleşiyorum ben. Empati yapıyorum tiyatro oyunundaymışım gibi, o kişinin kimliğine bürünüyorum. Ve ortaya farklı cinsiyetteki öyküler çıkıyor. Toplum olarak, erkeklerin başından geçen ilginçliklere daha çok güleriz ya... Türkiye Benimle Gurur Duyuyor, kadınlara da gülünebileceğinin somut bir kanıtı. Öyküler kimi konu ederse etsin, hem kadınları hem de erkekleri güldürmeye yönelik. Gülmede ayrım olmaz... Ancak, kadınların mizahi durumları daha iyi görüp gözlemledikleri görüşünde değilim. İçinde yaşadığımız toplumsal şartlar, kadına böyle bir ayrıcalık vermiyor ne yazık ki... Gülmesi bile yasaklanan bir insan, gözlemlese bile bunu dile getiremiyor. Beyin gücü, erkeğinkinden eksik olmasa da..."
Türkiye Benimle Gurur Duyuyor, bir çok kadının başından geçen komik anların Canan Tan'ın mizahi yaklaşımından süzülüp, öyküleşmiş hali.
bEdebiyatın mutfağı mizah/b
"Türk Edebiyatı'nı bir mutfak olarak düşünürsek, Mizah da bu mutfağın tatlı'sıdır," diyor Tan, mizah öykücülüğünü anlatırken. "Mizah yazmak, bazı özellikler gerektiriyor haliyle. Olayların gülünecek ayrıntılarını yakalayabilmek ve espri yeteneği..." Bu konuda hiç zorlanmıyor Canan Tan. "Çünkü", diyor "Düşündürmeden güldürmek için, gıdıklamak yeterli. Oysa, küfürsüz, argosuz, müstehcenliğe kaçmadan da yapılabilir mizah. İşte o zaman, mizah sanatından söz edebiliriz."
Tan'ın öyküleri Aziz Nesin ekolünün devamı tarzında... Geleneksel mizahımızdan izler taşıyor ancak konuları güncel, yaşamın içinden. Herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği öyküler zaman zaman "Kara mizah" kapsamında sayılabilse de, genellikle parlak ve alacalı renklere sahip. Yazarın tanımlaması ile "Beyninizin damağında, keyifli bir tat bırakmaya yönelik..." |