Kitap Tanıtımı |
Avrupa ve Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimizi, siyaset felsefesi, siyasi ve insani değer yargıları yönünden ele alıp, çeşitli açılardan gerçekleri saptamaya çalışarak, irdeleyeceğiz. Gerçekler sİ2İ düşündürecek ve ne yazık ki kısmen üzecek. Fakat bu gerçekler, Türkiye´ye yönelik siyasi, kültürel, ekonomik ve dinî baskılan daha iyi kavramanıza yardımcı olacaktır.
Avrupa Birliği üyeliği Türkiye için bir aldatmaca mıdır, yoksa bir yükseliş yolu mudur? Avrupa Birliği ülkelerinin, Avrupa Parlamentosu ile Türkiye´den istedikleri Türkiye´nin gelişmesi için midir? Yoksa Avrupa, asırlardır silah gücüyle yıkamadığı Türkiye´yi ekonomik ve toplumsal olarak yıkmaya mı çalışıyor? Bu ilişkide "Uyum Yasaları" ile Türkiye gelişiyor mu, yoksa bölünmeye doğru mu gidiyor? Bu sorular değişik açılardan her gün televizyonlarda gazetelerde tartışılıyor.
Avrupa Birliği´nin Kopenhag Kriterleri Türk toplumuna uyuyor mu? Avrupa Birliği Devletleri ahlaki açıdan baktığımızda, neden Türkiye´ye karşı ikiyüzlü bir politika izliyorlar? Biz mi çok safız, ya da Avrupalılar çok mu çıkarcı ve Makyavelist? Yoksa onlann Türkiye´ye karşı sergiledikleri siyasi ahlak anlayışı, evrensel ayasi ahfak anlayışına uymuyor mu?
Bu kitap, Avrupa ile Tilkiye ilişkilerini, tarihin derinliklerinden günümüze uzanan uyumsuzluklan ve siyasi ahlak açısından siyasal yaşamla ilgili çok çarpıı^, gerçekleri gözümüzün önüne serecektir. Bu olumsuz gelişmeler çerçevesinde, Türkiye´nin yeni jeopolitiğinin ne olması gerektiği yönünde değişik görüşler iarttşıfecaktır.
Gerçekten Aurupalıfeşınak mı istiyoruı? Yani kendi kimliğimiz yerine, bizim için bir "tasarı kimlik" olan, Tanzimat tabiriyle, Frenkleşmek mi istiyoruz? Çözüm olarak, son iki yüzyıldır gelişmek için beceremediğimiz, "Türk ruhu ve töresi ile evrensel bilimi" birleştirme çabalannm, hangi yeni ufuklarda, kimlerle beraber, nasjl başarılı olabileceğini sunmaya çalışacağız.
İstanbul 2008 |