Kitap Tanıtımı |
Kuşkusuz, Türkan Şoray Türk sinemasının iyi bir oyuncusudur. İyi yönetmenlerle de çalışmıştır. Yönetmen olarak kamera arkasında da önemsenecek bir başarıyı elde etmiştir.
İkonlaşma oyunculuğun üzerinde yükselmez; oyuncu olarak yetkinleşilir. Gözleri ve tabii güzelliği üzerine kurulan Türkan Şoray imgesi, kendine de öykünür (Gözleri Ömre Bedel, Siyah Gözler, Tapılacak Kadın, Aşk Mabudesi...). Seyirci filmi izlemek yerine Türkan Şoray´a bakmaya gider. İkonlaşan her yılldız, imgesinin esiridir; imgesini devam ettirmek zorundadır. Devamlılık ise toplumsal değişimin kültürel ve tarihsel durumu içinde seyreder. Ancak bu seyir içinde yıldız kendi imgesiyle çatışmak durumunda kalır; burada risk almak zorundadır. Türkan Şoray "Mine" filminde, edindiği imgeye tamamen karşı çıkmış gibi görünse de gerçekte bu durum daha "dokunabilirlik", daha "dünyevilik" arayan mahalle kültürünün etik değerlerinden kopan 80´lerin sokaktaki insanını yakalar.
Türkan Şoray´ın 40 yılda arkada bıraktığı binlerce fotoğraf kendinden bağımsızlaşmış olup bizlerin birer "kimlik fotoğrafı" olmuştur. Yarattığı imge ise "Türkiye´nin poster portrelerinden" biridir.
Popüler kültür yediden yetmişe herkes içindir. Günlük yaşamın dokusunu oluşturan sıradan insanın hayatını işgal eder. Bunu da, tüketilebilir olanı "tadılabilirlik, dokunulabilirlik" duygusu içinde bir görselliğe büründürerek yapar.
Ulusal bir ikon, daha geniş bir dünyada imgesini yenileyebilir mi? Açıkşehir ve Karşı Sanat Çalışmaları olarak bizler bu görsel malzemelere bu çerçevede bakıyoruz. Hazırladığımız Türkan Şoray sergisi, var olan görsel malzemelerin bazılarının yeniden yorumlanması, bazılarının bizzat sanatçıların Türkan Şoray imgesi üzerine yeni üretimlerde bulunmasıyla oluşturuldu. Bu kitap sergi içinde bir parça olarak görülmelidir; esas olarak Yeşilçam Sokağı´nın kitabıdır.
Türkan Şoray´a 40 yıldan beri bizlerle beraber olduğu için 40 kere teşekkürler.
Kitabımıza yazılarıyla destek veren Murathan Mungan, Fatih Özgüven, Ünsal Oskay, Perihan Mağden, Tuğrul Eryılmaz, Taner Ay ve 40 yıldır Yeşilçam Sokağı´nın kütüğünü tutan yazarımız Agah Özgüç´e çok teşekkür ederim.
- Arslan Eroğlu-
(Önsöz´den) |