Türk Özel Hukukunda Ultra Vires İlkesi
ISBN 9786054446896
Yayınevi Vedat Kitapçılık
Yazarlar Gizem Alper (author)
Kitap Tanıtımı Konunun Önemi ve Takdimi Latince kökenli bir terim olan ultra viresin kelime anlamı \\\\\\\\\\\\\\\"yetkilerin aşılmasıdır\\\\\\\\\\\\\\\". Bu bağlamda, tezimizin amacı ultra vires ilkesinin, başka bir ifadeyle \\\\\\\\\\\\\\\"yetkilerin aşılmasının\\\\\\\\\\\\\\\" özel hukuk tüzel kişileri alanındaki anlam ve kapsamını belirlemektir. Tüzel kişilerde \\\\\\\\\\\\\\\"yetki aşımı\\\\\\\\\\\\\\\" iki türlü olabilir. Tüzel kişiliğin ehliyetininin asılmasıyla yetki aşımı gerçekleşebileceği gibi, organların temsil yetkisini aşması suretiyle bir \\\\\\\\\\\\\\\"yetki aşımı\\\\\\\\\\\\\\\" da söz konusu olabilir. İşte bu yüzden, ultra vires ilkesine verilen anlamın tespit edilmesi bir gerekliliktir. Zira ultra vires ilkesine aykırı işlemlerin hukuki sonuçları¬nın doğru tespit edilebilmesi için, ultra vires ilkesine yüklenen anlamın- ne tür bir yetki aşımının bulunduğunun- belirlenmesi önem arz eder. Ultra vires ilkesinin kaynağı Anglo- Sakson hukuk sistemidir. Bu nedenle, tezimizde Anglo- Sakson hukuku ile Türk hukukunda ultra vires ilkesine yüklenen anlam açısından farklılıklara genel hatları ile dikkat çekil¬miştir. Bu bağlamda, günümüzde Amerikan hukukunda ultra vires ilkesinin yorumlanması konusundaki görüşler de önem arz etmekte olup, bunların Türk hukukundan farkına da kısaca değinilmiştir. Günümüzde Türk hukukunda, ultra vires ilkesi ticaret ortaklıkları alanında muhafaza edilmiştir. 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu \\\\\\\\\\\\\\\nda ultra vires ilkesinin ticaret ortaklıklarının ehliyetini sınırlandırdığı öğretide çoğunluk tarafından kabul edilmişti. Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu\\\\\\\\\\\\\\\nda, ultra vires ilkesine, Kara Avrupası hukuk sistemiyle bağdaşan bir \\\\\\\\\\\\\\\"anlam\\\\\\\\\\\\\\\" yüklenmiştir. Şöyle ki, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu\\\\\\\\\\\\\\\na göre, ultra vires ilkesi, organların temsil yetkisini sınırlandırmaktadır. Tezimizin birinci bölümünde, ultra vires kavramı ve değişik hukuk sistemlerinde ultra vires ilkesinin gelişimiyle ilgili tarihsel süreç hakkında bilgi verilmiştir. Bu bağlamda, Türk hukukuna ilişkin bir açıklamaya da yer verilmiş olup, Türk hukukunda ultra vires ilkesine, hem gayrimüslim cema¬at vakıfları alanında, hem de ticaret ortaklıkları alanında değinilmiştir. Zira 1970\\\\\\\\\\\\\\\li yıllarda gayrimüslim cemaat vakıflarının taşınmaz edinmelerinin ultra vires ilkesi ile sınırlandırılmış olduğu kabul edilmekteydi. Fakat günü-müzde artık bu görüş terk edilmiş olup, 5737 sayılı Vakıflar Kanunu\\\\\\\\\\\\\\\na göre cemaat vakıflarının taşınmaz edinmeleri konusunda herhangi bir sınırlama bulunmamaktadır. Tezin birinci bölümünde, ayrıca, tüzel kişi kavramı ile tüzel kişilerin hak ve fiil ehliyetine değinilmiştir. Söz konusu konulara yer verilmesinin nedeni, ultra vires ilkesi ile tüzel kişilerin ehliyeti arasındaki ayrıma ve aynı zamanda bağlantıya dikkat çekmektir. Tezimizin ikinci bölümünde temsil ve organ kavramına ilişkin kısa bir açıklama yapılmıştır. Zira özel hukuk tüzel kişileri organları aracılığıyla fiil ehliyetini haiz olurlar. Organın temsil yetkisini kullanması, \\\\\\\\\\\\\\\"teknik\\\\\\\\\\\\\\\" anlam¬da temsil değildir. Şu halde, organ temsil yetkisinin ayırd edici özelliklerini belirlemek için temsil ve organ kavramlarını açıklığa kavuşturmak gerekir. Organ temsil yetkisi ise, ultra vires ilkesi açısından önemi haizdir. Zira 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu\\\\\\\\\\\\\\\nda ultra vires ilkesi ve bu bağlamda, ticaret ortaklıklarının işletme konusu, organ temsil yetkisinin kapsam ve sınırını belirler. Tezimizin üçüncü bölümünde, tüzel kişilerde ehliyetsizlik ve organ¬ların temsil yetkisinin sınırlandırılması halinde, hukuk düzeni tarafından öngörülmüş olan yaptırımlar incelenmiştir. Bu bağlamda, ultra vires ilkesine aykırılığın hukuki sonuçlarına ilişkin bilgi verilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu\\\\\\\\\\\\\\\nda ultra vires ilkesi konusundaki anonim ortaklığa ilişkin düzenlemeler ayrıca irdelenmiştir. Zira 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu\\\\\\\\\\\\\\\nda, anonim ortaklığın organının temsil yetkisi ortak¬lığın işletme konusu ile sınırlandırılmış olmakla birlikte, ortaklığın işletme konusu dışındaki işlemlerin hukuki sonuçları, borçlar hukukundaki yetkisiz temsile ilişkin genel düzenlemelerden farklıdır. Özellikle hukuki görünüşe haklı güveninin korunması konusunda bazı farklılıklar ayrıca incelenmesini gerektirecek önemi haizdir. Terminoloji Seçimi Tezimizde bazı bölümlerde organ temsili kavramına yer verilmiştir. Burada belirtmek isteriz ki; söz konusu kavram, tüzel kişinin iradesini organları ile açıkladığını belirtmek üzere kullanılmıştır. Organ temsili, kanuni ve iradi temsilden ayrı bir niteliği haiz olduğundan, \\\\\\\\\\\\\\\"organ temsi¬li\\\\\\\\\\\\\\\" ve \\\\\\\\\\\\\\\"organ temsilci\\\\\\\\\\\\\\\" kavramını kullanma gereği duyduk. Fakat TTK m. 428/I\\\\\\\\\\\\\\\de, anonim ortaklıklarda genel kurulda pay sahiplerini temsil etmeküzere, anonim ortaklık tarafından belirlenen temsilcilerin organ temsilcisi olarak nitelendirilmiş olduğu görülmektedir. Tezimizde kullanılan \\\\\\\\\\\\\\\"organ temsilci\\\\\\\\\\\\\\\" kavramının söz konusu hükümde yer alan \\\\\\\\\\\\\\\"organ temsilcisi\\\\\\\\\\\\\\\" kav¬ramı ile bir ilgisinin bulunmadığını önemle vurgulamak isteriz. Tezimizde içtihatlar hukuku anlamında \\\\\\\\\\\\\\\"common law\\\\\\\\\\\\\\\" hukuk sistem¬lerini ifade etmek üzere genel olarak \\\\\\\\\\\\\\\"Anglo- Sakson hukuku\\\\\\\\\\\\\\\" terimi tercih edilmiştir. Belirtmek isteriz ki, münhasıran İngiliz hukukuna ilişkin açık¬lamalarda İngiliz hukuku terimi, münhasıran Amerikan hukukuna ilişkin açıklamalarda ise Amerikan hukuku terimi kullanılmıştır. Tezimizin bazı bölümlerinde sadece \\\\\\\\\\\\\\\"işlem\\\\\\\\\\\\\\\" ifadesi kullanılmıştır. Söz konusu ifade ile kastedilen hukuki işlemlerdir. Hukuki işlem, \\\\\\\\\\\\\\\"hukukun işlemi yapanın arzusuna uygun hukuki sonuç bağladığı irade beyanıdır1.\\\\\\\\\\\\\\\" SUNUŞ Anglo- Amerikan hukukundan Kıta Avrupası hukukuna ve oradan da Türk hukukuna gelen ultra vires kuramı Türk hukukunda gerek ticaret hukuku gerek vakıflar hukuku alanında bazı yanlış uygulama