Kitap Tanıtımı |
Yalın gerçek; sadece Türkiye´de değil, başta Irak ve diğer komşu ülkelerde yaşayan Kürtler arasında, Bağımsız Kürdistan devleti kurma fikri giderek taraftar toplamaktadır. Bu fikri başta Amerika olmak üzere bütün Batılı ülkeler de desteklemektedir.
Bağımsız Kürdistan fikri, "her ulus, kendini yönetme hakkına sahiptir" ilkesine uygun olduğu kadar, emperyalist devletlerin "böl ve yönet" ilkesine de uygundu. Türkiye´nin dostu olmayı hiçbir zaman içine sindiremeyen Yunanistan, Ermenistan ve diğer ülkeler için de, Türkiye´nin Güneydoğu - Kürt sorununu kaşımak, Türkiye´yi müşkül duruma sokmak için bulunmaz bir fırsattır.
Türkiye Cumhuriyeti´ni kuranlar, vatanın ve milletin bölünüp parçalanması ihtimalinin mevcut olduğunu biliyordu. Bunu da Türkiye Cumhuriyeti için bir tehlike olarak görüyordu. O sebeple, "Ne Mutlu Türküm Diyene" ve "bu devlet, vatanıyla ve milletiyle bölünmez bir bütündür" söylemlerini, genç cumhuriyetin kuruluş ilkeleri yapmıştır. Bunlar, rasgele söylenmiş parlak sözler değildir.
Sayın okuyucu, gerçek Türk sadece kendini değil sınırları dışındaki soydaşlarını da düşünür. Bunun ırkçılıkla zerre kadar ilgisi yoktur. Maalesef son yıllarda yoğun Psikolojik Harp yöntemleri ile Ben Türküm, Ne Mutlu Türküm Diyene" bile demekten insanlar, korkmaya, çekinmeye başlamışlardır. Ne yazık ki Batı Psikolojik Harp yöntemleri, onların Türkiye´deki maşaları bana göre tam bir vatan haini olan kimileri ve onların düşünceleri Türklüğü, Türk örf ve adetlerini, aile yapısını yıkmak için ellerinden geleni yapmaktadır. Üzülerek söylemem gerekir ki Medya´da bilerek veya bilmeyerek bu lanet harbe aracı olmaktadır. ABD´nin binlerce km´den geçip Afrika´daki bir ülkeden 2 ABD´liyi kurtarmak için yaptığı operasyona alkış, AB üyesi bir ülkenin kendi vatandaşlarını kurtarma operasyonuna alkış, Türkmenlere el verdim demeye tü kaka |