Kitap Tanıtımı |
Sanayi devriminin etkisi ile yaşanan teknolojik gelişmeler ve fabrikaya dayalı üretim sonucunda, çalışma koşulları ağırlaşıp çalışma süreleri de fazlalaşan işçiler dinlenme ihtiyacı hissetmiş; bu işçilerin bilinçlenip seslerini işverenlere duyurmaları ile çalışma hayatına yönelik sosyal politikalar kapsamı içinde -tatil- kavramı yer almaya başlamıştır. Türkiye'nin 1932 yılında üye olduğu Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO)'nün tavsiye kararlarında, tatil hakkına da yer verilmiştir.
Tatil günleri ve hafta tatili anlayışı sanayileşme sürecinin sonucunda oluşmasına karşılık, ülkemizde tatil hakkına ilişkin ilk düzenlemeler Cumhuriyet döneminde yapılmıştır. Tüm çalışanların sağlığının korunması ve işgücünün yenilenmesi düşüncesiyle, tatil hakkı anayasal güvence altına alınmış ve 1982 tarihli Anayasa'nın çalışma şartları ve dinlenme hakkı başlıklı 50. maddesinde -Dinlenmek, çalışanların hakkıdır. Ücretli hafta ve bayram tatili ile ücretli yıllık izin hakları ve şartları kanunla düzenlenir- denilerek, çalışan her kişiye ücretli hafta tatili ve bayram tatili hakları birer temel hak olarak tanınmıştır.
Tatil hakkı 394 sayılı Hafta Tatili Hakkında Kanun ve 2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun ile düzenlenir iken, tatil ücretleri 4857 sayılı İş Kanunu ile diğer iş kanunlarında düzenlenmiştir. |