Kitap Tanıtımı |
Her ne kadar günümüzde Batı Dünyası farklı yaklaşımlar sergilese de tarihi, coğrafi ve kültürel faktörler yanında barındırdığı anlamlı sayıdaki Balkan kökenli vatandaşları nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti bir Balkan devletidir. Zaten tüm bu unsurların adeta bir katalizör görevi görmesi ile son dönemde Ankara`nın bölgeye yönelik pek çok farklı alanda ilgisi artmakta ve bu anlamlı ilginin sonucu olarak da Balkan devletleri ile ilişkileri her geçen gün ivme kazanmaktadır.Hâlihazırda Türk dış politikasını Balkanlar ölçeğinde anlayabilmek için Türkiye Cumhuriyeti Devleti`nin kuruluş ve ilk dönemindeki bu coğrafyaya dönük yaklaşımlarını doğru tahlil etmek oldukça önemlidir. Bu isabetli tahliller ile cari Türk dış politikasının olası izdüşümlerini tahmin ederek geleceğe dönük öngörüler daha sağlam temellere oturtulur.Diplomasilerde sıklıkla ifade edilen “devletler arası ilişkilerde ezeli ve ebedi dostluk veya düşmanlık yoktur, ülkelerin çıkarları vardır” mottosunun dış politikada en güzel örneklerinden biri, 1923-1939 dönemi Ankara`nın dış politikasındaki söylem ve hayata geçirdiği eylemlerinde saklıdır. Yine bu motto odaklı Türk dış politikasının bölgesel mahiyetteki en somut tezahürü ise Balkanlar özelinde gerçekleşmiştir.Bu kitapta, “Tarih ve Uluslararası İlişkiler” disiplini sentezi ile genç Türkiye Cumhuriyeti Devleti`nin dönemsel (1923-1939) dış politika değerlendirmesi bölgesel (Balkanlar) açıdan yapılmıştır. Değerlendirmede, “Uluslararası İlişkiler” teorilerinden iki temel teori olan realizm ve idealizm (liberalizm) varsayımlarından hareket edilmiştir. Eser, bölge özelinde geçmiş yanında günümüze ve sonraki süreçlere rehber olabilmek adına yapılmış bir çalışmadı. (Tanıtım Bülteninden) ) |