Kitap Tanıtımı |
Ceza kanunları, Anayasalarla düzenlenen temel hak ve hürriyetlerin, demokratik ve laik rejimin ve hukuk devleti ilkesinin güvencesi niteliğindedir. Suçların yaptırımsız kalmaması, yeni ihlallerin önlenmesindeki caydırıcılığı nedeniyle ve toplumdaki adalet duygusunun tatmin edilip, sosyal barışın sağlanması yönünden büyük önem taşımaktadır. Ancak, hukuk uygulamasında adaletin tesis edilebilmesi için, suçun hukuki nitelemesinin doğru yapılması veya aslında suç oluşturmayan bir davranışın kolayca saptanabilmesi de zorunludur. Ceza normlarının doğru anlaşılmasındaki yarar, yalnızca hukuk uygulayıcıları bakımından değil, kurala muhatap olan bireyler ve yasaları uygulayan yöneticiler yönünden de ortaya çıkmaktadır.
Hukuk teorisinin her somut olayda yeniden kurgulanması ve adaletin bulunması sürecinde, hukukçular için bir kılavuz olarak doktrin bilgisinin ve örnek olaylar üzerinden öğreticilik işlevi bulunan yüksek mahkeme kararları arşivine sahip olmanın önemi büyüktür. 5237 sayılı Türk Ceza Yasasının yürürlüğe girdiği 1 Haziran 2005 tarihinden itibaren aradan geçen beş yılı bulan sürede, Yargıtay kararları yönünden önemli bir birikim oluşmuş bulunmaktadır. Bu arada yeni hukuki kurum ve kavramlarla ilgili olarak hukukçularca yorumlar ve akademik çalışmalar da yapılmıştır. Fakat, bunların yeterli olduğu söylenemez. Hukukun gelişmesi ve yasanın amacına uygun olarak anlaşılıp uygulanmasında daha detaylı araştırmalara, çalışmalara ihtiyaç bulunmaktadır. Bu alandaki her çalışmanın, hukukumuzun gelişmesine katkı sağlayacağına inanmaktayız. Elinizdeki kitap, hukuk uygulaması içerisinde bulunan yazarların, hukukumuza mütevazı bir katkıda bulunmaları arzusuyla hazırlanmıştır. Kitabın akademik bir çalışma olmadığını, uygulamaya yönelik bulunduğunu belirtmeliyiz. Fakat, her bir suçla ilgili olarak, bilimsel ilke ve ölçütlere uyulmaya özen gösterilerek yapılan açıklamaların oldukça kapsamlı olduğunu söylememiz gerekir.
Kitabın hazırlanmasında, yararlanılmasındaki kolaylık nedeniyle madde sırasıyla açıklama -şerh- yöntemi izlenmiştir. Her madde, bilimsel görüşlere atıfla, kitap yazarlarının yorumu ile ve yargı kararlarına yansıyan uygulamalarla açıklanmıştır. Tartışmalı konularda mümkün olduğu kadar yorum yapılmaya çalışılmış veya konu tartışmaya açılmıştır. Yapılan yorumlarda, hukukun deneysel bir bilim olmaması nedeniyle farklı hukuki görüşlerin ileri sürülebileceği bilinciyle hareket edilmiştir. Madde açıklamalarında sistematik anlatım düzeni ve dipnotlu atıf sistemi tercih edilmiştir. Bu şekilde, okuyucunun bir hukuki sorunla ilgili alternatif düşüncelerin farkına vararak konuyu anlaması ve kendi görüşünü oluşturabilmesine olanak sağlanılmıştır. Açıklamalar sonunda maddeyle ilgili Yargıtay -ve bazı maddelerle ilgili olarak Askeri Yargıtay- kararlarına yer verilmiştir. Eserde yer alan Yargıtay kararları, yüzbinlerce karar içerisinden seçilmiş, konuyla ilgili açıklayıcı örnekler niteliğindedir. Kural olarak 2005 yılından önceki tarihli kararlar kitaba alınmamış, yalnızca ilgili hukuki konuyu açıklayıcı nitelikteki önemli eski tarihli kararlara yer verilmiştir.
Ceza hukukunun temel yasasıyla ilgili ve altı ciltten oluşan bu eser, gerek içerisindeki bilimsel görüşler ve gerekse yargı kararları itibariyle 80 yılı aşkın süreyi kapsayan ceza hukuku uygulamamızı yansıtan büyük bir külliyat niteliğindedir. Başka bir anlatımla kitap Yeni Türk Ceza Kanunu bakımından beş yıllık bir süreci yansıtıyor olsa da, gerçekte büyük Atatürk ün açtığı yolda yürüyen Cumhuriyet dönemi modern hukukumuzun birikimini yansıtmaktadır. Dolayısıyla eserin oluşumunda, bu süreçte bilim adamı ve uygulamacı olarak görev alan tüm Türk hukukçularının katkısının bulunduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. |