Kitap Tanıtımı |
Orta Asya'nın uçsuz bucaksız bozkırlarında dağınık kabileler halinde yaşarken onları derleyip toparlayan, bir araya getirip millet olmalarını sağlayan ve onları uğrunda can verilecek bir sevgili gibi koruyup sarmalayan bir hükümdar: Türk Bilge Kağan...
Erdem ve bilgelikle kuşatılmış yüreklerin, töre ışığıyla parlayan çelik kılıçların gölgesinde yükselen bir devlet: Göktürkler...
Muhteşem bir Orta Asya panoraması eşliğinde, ihanet ve türlü entrikalarla zaman zaman dağılmak zorunda kalsa da her defasında yeniden küllerinden doğmayı başaran bir milletin zengin tarihi...
Orta Asya'nın bilinmeyen karanlıklarından çıkıp gelen akıl, bilgelik, töre ve erdemlerle bezenmiş bir kültür ve medeniyet...
Eşine âşık bir kağanın kişiliğinde yiğitlik, cesaret, devlet, millet, töre, aşk ve bilgelik gibi kavramların gerçek anlamlarını görecek, taşlara kazıdığı sözleriyle çağları aşan çığlıklarını duyacaksınız.
Bilge Kağan halkına hesap verirken sözlerini neden taşlara kazıdı? Onun mirası neydi?
Cevaplarla birlikte bugüne dair çok şey bulacaksınız bu romanda...
Hükümdar, Zamanın Oğlu, Kutlu Dağlar Ülkesi romanlarından alışık olduğunuz coşkulu anlatımıyla, Mustafa Çevik'in kaleminden...
"Bilgelik güneşini ateşleyen, kötülükleri şimşek gibi yakan, çığ gibi büyüyen halkını toplayan, güneyden esen sert rüzgârlar gibi enginleri coşturan, düşmanın üzerine ezelî kuvvetin kızgın bozkurdu gibi şiddetle atılan, kaya gibi sağlam, töre gibi temiz, ölüme aldırmayan, sevdiğinin göğsüne yattığında tir tir titreyen erdemli kağanlarının buyruğunda bir halk. Özgür ruhlu, Tanrı'dan aldıkları ilhamla ve imanla kaderin cilvelerine aldırmadan, karanlığın, kötülüklerin pençesinden kurtulmuş, hayalden gerçeğe dönüşen mutlu hayatlarına, barışın saadetine sımsıkı tutunmuş bozkıra hükmediyorlardı." |